23 Nisan 2008 Çarşamba

YEREL BİLGİ PROJESİ (YERELNET)

YEREL BİLGİ PROJESİ (YERELNET)

Sali, 14 Subat 2006
İçişleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Yerel Yönetimler Araştırma ve Eğitim Merkezi (YYAEM ) tarafından " Yerel Yönetimler Bilgi Tabanı Projesi- YEREL BİLGİ PROJESİ hazırlanmış ve proje iki kurum arasında imzalanan bir protokol ile 4 Nisan 2001'den başlayarak yürürlüğe girmiştir. YEREL YÖNETİMLER BİLGİ TABANI PROJESİTARAFLARI İçişleri Bakanlığı Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE)
DÜZCE BELEDİYESİ ÇALIŞANLARI
Yazı İşleri Müdürü Samim YAVUZYazı İşl.Müd. Yrd. Şenay AYDIN
PROJE HAKKINDA
İçişleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Yerel Yönetimler Araştırma ve Eğitim Merkezi (YYAEM ) tarafından " Yerel Yönetimler Bilgi Tabanı Projesi- YEREL BİLGİ PROJESİ hazırlanmış ve proje iki kurum arasında imzalanan bir protokol ile 4 Nisan 2001'den başlayarak yürürlüğe girmiştir. YEREL BİLGİ PROJESİ, yerel yönetimlerle ilgili olan verileri elektronik ortamda toplayarak, bu verilerin politika geliştirme ve karar alma sürecine yardımcı olacak şekilde derlenmesi ve bunların analitik sorgulamaya tabi tutulmasını hedeflemektedir. TODAİE- YYAEM, 2000 yılı sonunda YerelNet adlı bir internet paylaşım ağ kurmuş ve bu ağı www.yerelnet.org.tr adresinden kullanıma açmıştır. YerelNet, merkezden sunulan bilgilerin yanısıra, 3215 belediyenin kendilerine ait bilgileri doğrudan kendilerinin girebilecekleri; yurttaşların hemşehrisi oldukları belediye sayfasına mesaj atabilecekleri, belediyelerin arzı ettikleri duyuruları yapabilecekleri etkileşimli bir yapıya sahiptir. Günümüzde, örneğin yerel yönetim kesin hesapları ülke genelinde değerlendirilmek istendiğinde, bu işlem ancak, DİE tarafından yalnızca ana kalemleri gösteren istatistik amaçlı yayınlar üzerinden yapılabilmekte ve bu istatistikleri iki-üç yıllık bir gecikme ile elde edebilmektedir. YERELBİLGİ projesi, verileri istatistiksel amaçlarla değil, analitik değerlendirmeler yapmak amacıyla toplamayı ve gecikmeleri ortadan kaldırarak güncelliği yakalamayı sağlamaktadır. Proje çerçevesinde toplanması gerekli görülen veriler, öncelik sıralamasına göre, konu bakımından 10 başlıktan oluşmaktadır. 1- Kuruluş- yerleşme kademeleri bilgisi2- Yerel yönetim kadro- istahdam bilgileri (personel)3- Yerel yönetim seçilmişlerine ilişkin künye bilgileri 4- Bütçe ve kesin hesap bilgileri5- Fonlar6- İmar Bilgileri7- Hizmetler8- Bağlı Kuruluş, işletme, döner sermaye, fon9- Şirketler, iştirakler, vakıflar10- Araç ve iş Makinaları varlığı

Validen Belediyeyi Ziyaret

Validen Belediyeyi Ziyaret

Cuma, 07 Mart 2008
Düzce Valisi Bülent Kılınç, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’i makamında ziyaret etti. Vali Kılınç nezaket ziyareti sırasında Düzce Belediyesi çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, “ Belediyenin şehirde güzel işler yaptığını gözlemliyorum. Buradan, Düzce için yapılan her güzel işin destekçisi olduğumu belirtmek istiyorum’ dedi.
Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş de ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Vali Kılınç’ın Düzce’yi deprem dönemlerinden bildiğini işaret ederek, “ Yeni atanan Valimizin Düzce sorunları hakkında önceye dayalı fikrinin olması bizim için şanstır. Valimizin ziyaretinden de onur duyduk’ dedi. Düzce Valisi Bülent Kılınç, kendisine yapılan ziyaretlere karşı nezaket ziyareti turlarına başladı. Vali bu çerçeve içinde Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’i de makamında ziyaret etti. Düzce Belediyesi yöneticileri ve birim müdürleri tarafından hizmet binası önünde karşılanan Vali Bülent Kılınç Başkan Mehmet Keleş’in makamında kısa bir Düzce değerlendirmesi yaptı. Başkan Yardımcıları ile üst düzey yöneticilerin de hazır bulunduğu ziyaret sırasında güncel sorunlara değinildi. Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Vali Bülent Kılınç’ın deprem dönemlerinde Düzce’de görev yaptığını hatırlatarak, ‘ Düzce’yi ve sorunlarını bilen Vali ile çalışmak bizim için bir şans ve onurdur. Bunun avantajlarından tüm Düzce halkı yararlanacaktır. Valimizin Düzce’nin temel sorunlarında, çözümü için öncü olacağına ve büyük bir özveri ile çalışacağına inancımız sonsuzdur. Biz de her türlü konuda işbirliği yapacağız’ dedi. Düzce Valisi Bülent Kılınç da yaptığı kısa konuşmada Düzce’nin sorunlarına vakıf olduğunu ve belediyenin de Düzce’de güzel işler yaptığını gözlemlediğini ifade ederek, ‘ yapılan güzel işlerin her zaman destekçisi olacağım’ dedi. Düzce’nin sorunlarının genel değerlendirmesinin de ele alındığı ziyaret toplantısında, hükümet konağı, kalıcı konut bağlantı yolu, kentsel dönüşüm alanları değerlendirildi. Başkan Mehmet Keleş Vali Bülent Kılınç’a nezaket ziyareti anısına çiçek takdim etti.

Özürlü ve Eski Hükümlü Alımı İle İlgili Mülakat Sonuçları

Özürlü ve Eski Hükümlü Alımı İle İlgili Mülakat Sonuçları

Çarsamba, 12 Mart 2008
T.C.DÜZCE BELEDİYE BAŞKANLIĞI
3 ÖZÜRLÜ VE 2 ESKİ HÜKÜMLÜ ALIMI İLE İLGİLİ MÜLAKAT SONUÇLARI:
ÖZÜRLÜ:
S.No:
Adı – Soyadı :
D.Yeri :
Adresi :
1-
Muazzez KESKİN
Mudurnu
Çarşı Mah. İstiklal Cad.No:76 BOLU
Asil
2-
Nevzat ÇELİK
Tortum
H.Avni Ulaş Mah. Çamlıevler C Blok Yıldızkent No:Zemin ERZURUM
Asil
3-
Sami ERKUŞ
Baskil
Sürsürü Mah. Malatya Yolu No:3/7 ELAZIĞ
Asil
4-
Ferhat ÖZKAN
Kırşehir
Nasuhdede Mah.Nasuhdede Cad.Ekizarası Sok. No:14 KIRŞEHİR
Yedek
ESKİ HÜKÜMLÜ:
S.No:
Adı – Soyadı :
D.Yeri :
Adresi :

1-
Abdullah BOZAĞAÇ
Bingöl
Uzunsavat Mah. Muhabbet Sok.
Asil
2-
Bülent YEŞİLYURT
Düzce
Kalıcı Konutlar Güzelbahçe Mah. 9.Bölge 73 Ada ES.1 No:7 DÜZCE
Asil
3-
Murat AKYÜZ
Otlu
Etiler Mah.Fabrika Cad.6/5 Etimesgut / ANKARA
Yedek
31/03/2008Saffet PEHLİVANBaşkan a.Belediye Başkan Yardımcısı
Not: Asil olarak kazananların, aşağıda belirtilen belgeleri hazırlayarak, 07/04/2008 Pazartesi gününe kadar İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’ne başvurmaları rica olunur.
Hazırlanacak Belgeler1 Nüfus Cüzdanı Örneği 6- Askerlikle İlişiği Olmadığına Dair Belge2- İkametgah Belgesi 7- Varsa Sigorta Sicil Kartının Fotokopisi3- Savcılık Sicil Kaydı 8- Vergi Sicil Numarası Kartı Fotokopisi4- Diploma 9- 8 Adet Fotoğraf5- Sağlık Raporu 10- Kan Grubu Kartı Belgesi

Evlendirme İle İlgili Bilgiler

Evlendirme İle İlgili Bilgiler

Sali, 18 Mart 2008
NİKAH BAŞVURUSUNDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Evlenme Memurluğuna müracaatta bulunmak için evlenecek çiftlerden birinin (bay veya bayan) belediyemiz hudutları içerisinde ikamet etmesi gerekmektedir.
Çiftler müracaatlarında resimli nüfus cüzdanlarını ibraz etmek zorundadır.
NİKAH İŞLEMLERİ İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR
Nüfus müdürlüğünden nüfus kayıt örnekleri (bay - bayan)
Muhtardan resimli ikamet belgeleri
Resimli nüfus cüzdanlarının fotokopisi
7'şer adet vesikalık fotoğraf
Kırtasiyeden 1 adet evlenme dosyası
EVLENME DOSYASI HAZIRLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Beyanname doldurulurken azami dikkat gösterilecek, silinti ve karalama yapılmayacak
Beyanname 2 nüsha olarak doldurulacak
Dosyadaki nüfus cüzdan örnekleri biri bayan diğeri bay için eksiksiz olarak doldurulacak
Dosyadaki sağlık rapor kayıtları biri bayan diğeri bay için eksiksiz olarak doldurulacak
Mernis evlenme bildirimi boş olarak verilecek
Babalık soyadını kullanmak isteyen bayanlar 2 nüsha dilekçe yazacaklar
YABANCI VATANDAŞ İLE EVLENMEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Yabancı uyruklu bay veya bayan ülkesinden veya bağlı bulundupu konsolosluktan bekar olduğuna dair belge alacak ve bu belgeyi Ankara'daki Türk Dışişleri Bakanlığı'na tastik ettireceklerdir.
Yabancı uyruklu bay veya bayan pasaportunu noter tastikli 2 adet Türkçe tercümesini yaptıracakrtır.

Defin İşlemleri

Defin İşlemleri

Persembe, 20 Mart 2008
DÜZCE BELEDİYESİ SINIRLARI İÇERİSİNDE CENAZESİ OLAN KİŞİLERİN YAPACAĞI İŞLEMLER
Cenazeyle ilgilenen kişinin Cenazesi Evde Ölmüş ise ölen kişinin Nüfus kağıdı , sağlık karnesi veya Yeşil kart ile Aile Hekiminin Adı ile birlikte Belediye Sağlık servisine müracat ederek Belediye Sağlık İşleri Servisinde ölen kişiye ÖLÜM MERNİS TUTANAĞI düzenlenir Ölen kişiyi nüfustan düşürme işlemlerini Belediye Sağlık personeli yapar.
Cenaze Hastanede ölmüş ise ÖLÜM MERNİS TUTANAĞI Hastane Tabibi tarafından düzenlenir.Cenaze ile ilgilenen kişi Hastaneden aldığı Ölü Gömme izin belgesini Belediye Sağlık İşleri servisine getirmeleri gereklidir.
Ölen kişi Adli Vaka veya Trafik Kazası vs…gibi ölümlerde ÖLÜM MERNİS TUTANAĞI Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenir.Cenaze ile ilgilenen kişi Savcılıktan aldığı Ölü gömme izin kağıdını Belediye Sağlık İşleri Servisine getirmeleri gereklidir.
Belediye Sağlık İşleri Personeli ölen kişi hakkında gerekli işlemleri yaptıktan sonra Mezarlık görevlileriyle irtibata geçer Ölen kişinin Aile Mezarlığı var ise Aile mezarlığına yok ise Sıra Mezarlığına Defin işlemleri yapılır.
Belediyenin Mezarlıklar Servisine müracaatla, ölülerinin bulunduğunu beyan edenler görevlilere aşağıdaki bilgileri belgeyle ibraz ederler. Bu belgeler neticesi oluşan belgeye “ÖLÜM BEYAN KAĞIDI” adı verilir.
CENAZE DEFİN ÜCRETLERİAile Mezarlığı Ücreti 2008 Yılı Tarifesi ( 2.600,00 ytl 4 Kişilik ) Sıra Mezar yeri 30,00 ytl.Cenaze Nakil Ücreti 15,00 ytl. Mezar hazırlama 25,00 ytl Ücret alınır.

Düzce'nin Mahalleleri

Düzce'nin Mahalleleri

Cuma, 24 Subat 2006
Düzce iline bağlı Mahalle ve Köyler..
DÜZCE MERKEZ MAHALLE
Mahalle
Muhtar Adı
Telefon
Posta Kodu
Ağaköyü
Cemil TANTIVER
523 65 00
81100
Azmimilli
Ruhi TAŞDEMİR
524 10 11
81020
Aziziye
Abdullah TAŞ
523 91 30
81010
Beyciler
İsmail TAŞLI
523 96 02
81030
Burhaniye
Hasan KÖSE
524 58 20
81010
Camikebir
İhsan GÜN
524 69 58
81010
Cedidiye
Cemalettin YESİRCİ
524 30 11
81020
Cumhuriyet
Hayrettin SİVRİOĞLU

81030
Çay
Orhan ÖZEN

81020
Fatih
Suat SARI
523 39 85
81030
Fevzi Çakmak
Yılmaz KURU

81020
Hamidiye
Mensur BİLGİN
524 81 99
81030
Karaca
Mahmut YILDIRIM
524 78 49
81030
Karahacımusa
Nazmi ÖZTÜRK
514 81 02
81030
Körpeşler
Mehmet ZEYNEL

81030
Kültür
Yavuz ÖZTÜRK

81010
Kiremitocağı
Şenol DEMİRTAŞ
514 48 88
81020
Nusrettin
Mehmet Emin SAYLIK

81010
Şerefiye
Zeki YAVUZ

81010
Uzunmustafa
Vedat ACAR
523 41 68
81010
Yeni
İsmail TEPE

81030
Bahçelievler
Adnan ÜNAL


Çamlıevler
Temel BOZKIR


Demetevler
M.Fedai GÖNÜLŞEN


Esentepe
Necati ÇETİNKAYA


Güzelbahçe
Halidun AYLA


Yeşiltepe
Şaban YILDIRIM


Dereli Tütüncü
Davut CEYLAN
524 81 60
81100
Akpınar
Aşır ATAŞ


Çakırlar
Mehmet ATALAY


Koçyazı
Fikret ERYAKALI


Kuyumcuhacıali
Necdet ANAGUR


Nalbantoğlu
Senai ÇOLAKOĞLU


Sancaklar
Neşat YARDIM


Şıralık
Kemal YILDIRIM


Tokuşlar
Ramazan ÖZGÜLER


Yahyalar
Ali AKMANOĞLU


DÜZCE MERKEZ KÖYLER
Köy
Adı Soyadı
Telefon
Posta Kodu
Akbıyıklar
Hasan AKÇAYAOĞLU

81100
Aktarla
Şevki UYANIK

81100
Altınpınar
Yaşar SAĞLAM

81100
Asar
Erol TÜREL

81950
Aydınpınar
İbrahim AKYÜZ
531 35 77
81100
Bahçeköy
Ali KARABULUT

81100
Ballıca
Talat AYVAZ
553 67 74
81100
Bataklı Çiftlik
Şaban BİLGİN
512 39 53
81100
Beslambey
Ali Metin ORAL
523 44 46
81100
Bostanyeri
Muammer CEYLAN
525 01 14
81100
Büyükaçma
Cahit AYDIN
523 62 53
81100
Çakır Hacı İbrahim
Muharrem NARİN

81100
Çamköy
Teoman KAYA
523 25 56
81100
Çavuşlar
Cengiz BEŞEL
524 46 73
81100
Çınardüzü
Rafet ÇAKIR
514 72 95
81100
Çınarlı
Hikmet YILMAZ

81100
Çiftlik
Aydın DURSUN
557 85 19
81100
Dağdibi
Yılmaz ÇİÇEK
557 85 19
81100
Darıcı
Mehmet TURGUT
514 28 27
81100
Dedeler
Şeref GÜL

81100
Değirmenbaşı
Hasan ÇOLAK

81100
Derdin
Bahaeddin ÖZTEN

81100
Derelitütüncü
Davut CEYLAN
524 81 60
81100
Develi
Murat GEÇİCİ
524 29 00
81100
Doğanlı
Mehmet YİĞİT
549 70 88
81100
Duraklar
Erol TAYHAN
523 93 00
81100
Esençam
Muhsin KUNDAKÇI
512 05 01
81100
Esenköy
İlhan SUNMAN
524 15 39
81100
Esentepe
Ahmet ÇUFADAR

81100
Eski Mengencik
Orhan METİN

81100
Fevziye
Naci ÜSTÜNEL

81100
Fındıklıaksu
Zekeriya BEYAZ

81100
Gökçe
Ersin ÖZDEMİR
551 21 89
81100
Gölormanı
Veysel KALKAN

81100
Gümüşpınar
Mahmut KIRANDİ
551 24 08
81100
Günbaşı
Yaşar ŞAHİN

81100
Gündolaması
Birol KONCA
523 31 92
81100
Güven
Özkan ALTINDAĞ

81100
Hacıahmetler
Aziz MUTLU
524 09 15
81100
Hacıaliler
Muhittin YÜKSEL

81100
Hasanlar
Ahmet AY

81100
Hocaoğlu
Muhammet KARABULUT

81100
İhsaniye
Hüseyin YÜKSEL

81100
İslahiye
Muhammet AKBULUT
523 11 41
81100
İstilli
Abdullah ATEŞ
512 14 40
81100
Kaledibi
Yılmaz ÖZDEMİR

81100
Karaçalı
Alaattin MISIR

81100
Karadere Hasanağa
İlhami OZAN
536 41 52
81100
Kavakbıçkı
İsa NARİN

81100
Kazukoğlu
Ahmet Necdet ŞEVKİ

81100
Kızılcık
Cemal COŞKUN

81100
Kirazlı
Yaşar USLU

81100
Konaklı
Hüsnü ARSLAN
524 64 77
81100
Köprübaşı Ömerefendi
İlhan CEYLAN
681 66 02
81100
Kuşaçması
Yusuf BAŞ

81100
Kutlu
Hüseyin ALEMDAROĞLU
552 54 99
81100
Küçük Ahmetler
Ramazan AYKIN

81100
Küçük Mehmetler
Fahrettin DEMİRAĞ

81100
Mamure
Mustafa GÜLER

81100
Muncurlu
Zekeriya ŞİRİN V.

81100
Muradiye Mengencik
Muhterem AKÇAY

81100
Musababa
Fahrettin AŞAN
514 73 16
81100
Ozanlar
Bülent KESER
514 14 43
81100
Otluoğlu
Yusuf ÇAKMAK

81100
Ovapınar
Sabahattin YILMAZ
551 27 78
81100
Özyanık
Ekrem OCAK
524 50 11
81100
Paşakonağı
Metin KILIÇ

81100
Paşaormanı
Halim AYDIN
551 22 46
81100
Pınarlar
Zeki İSLAM V.

81100
Sallar
Seyfi YAVUZOĞLU
411 53 57
81100
Sarayyeri
Fettah YAVUZ

81100
Sinirci
Ahmet YİĞİT
514 35 08
81100
Soğukpınar
Fevzi ÇİÇEK
523 23 79
81100
Samandere
Bilal KOCABAŞ

81100
Şaziye
Enver AYDIN
536 40 77
81100
Taşköprü
Özcan GÜLER

81100
Turaplar
Mehmet AYMAR

81100
Uğur
Ahmet AKTEN

81100
Üçyol
Soner ÖZBEY

81100
Yayakbaşı
Ferit BEKTAŞ
533 52 36
81100
Yeni KARAKÖY
Muzaffer BALKANCI
525 04 46
81100
Yeni Taşköprü
Ahmet KILIÇ
514 75 13
81100
Yeşilçam
Ekrem CAKLI

81100
Yeşilçimen
Ercan ÇELİK

81100
Yukarı Yahyalar
Recep ACAROĞLU
514 26 92
81100

Deprem

Deprem

Cuma, 24 Subat 2006
17 Ağustos 1999 günü saat 03.02'de meydana gelen ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından merkez üssü İzmit Gölcük olarak açıklanan 7.4 şiddetindeki deprem bölgemizde de derin yaralar açtı. Marmara depremi olarak da anılan deprem özellikle İzmit, Adapazarı, Yalova ile İstanbul, Bursa ve Eskişehir'in bir kısmı ile Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Çilimli ve Gümüşova ilçelerinde can ve mal kaybına neden oldu. 17 Ağustos deprem felaketinde bölgemizde en fazla can ve mal kaybı Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Gümüşova ve Çilimli ilçelerinde meydana geldi. Toplam 270 kişinin hayatını kaybettiği depremde 685 kişi enkaz altından kurtarıldı. 1.157 kişi de yaralanarak çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.7.4 şiddetindeki ilk büyük sarsıntı ve ardından gelen artçı depremler sonucunda birçok resmi ve özel kuruluş binaları yıkılırken, önemli bir kısmı da ağır hasarlı hale geldi. Düzce Belediye Binası, Düzce Devlet Hastanesi, Düzce Lisesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Orman Fakültesi ve Tıp Fakültelerinin bulunduğu bina ağır hasarlı binalar arasındaydı. Devlet hastanesinin birçok bölümlerinin depremden zarar görmesi nedeniyle acil sağlık hizmetleri hastane bahçesinde kurulan çadırlarda verildi. Enerji hatlarında meydana gelen ağır hasar nedeniyle deprem sonrasında ilçe merkezleri ve köylere bir hafta elektrik verilemedi. Telefon hatlarındaki hasar nedeniyle iletişim sağlanamaması hayatı daha da güçleştirdi. Evleri yıkılan ve hasar görenler için Düzce'nin çeşitli kesimlerinde çadırkentler kuruldu. Altyapısı oluşturulan, sağlık hizmeti verilen çadırkentlerde ayrıca polis karakolları da oluşturuldu. Belli merkezlerde oluşturulan çadırkentlerin yanı sıra vatandaşlarda kendi imkanları ile evlerinin yakınlarına kurdukları çadırlarda barındılar. Özellikle devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle uzun süre, evi sağlam olan vatandaşlar da çadırlarda kalmayı tercih ettiler. Kısa süre sonra depremzede ailelerin geçici olarak barınması için prefabrike konutların yapımına da hemen geçildi. Biten konutların hak sahiplerine dağıtımı da kura ile gerçekleştirildi. Bu arada kesin hasar tespit raporuna göre konutu yıkık ve orta hasarlı olanlara mal sahibi ya da kiracı olduğuna bakılmaksızın ayda 100 milyon lira olmak üzere bir yıl süreyle geçici olarak barınma yardımı yapıldı.
Merkez, Ölü 118, Yaralı 813 - Gölyaka, Ölü 105, Yaralı 250 - Cumayeri, Ölü 30 , Yaralı 7 Gümüşova, Ölü 12, Yaralı 65 - Çilimli, Ölü 5 , Yaralı 8 - Akçakoca, Ölü 0, Yaralı 14 Yığılca, Ölü 0, Yaralı 0 - Kaynaşlı, Ölü 0 , Yaralı 0 - Toplam, Ölü 270, Yaralı 1157
17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 87 gün geçtikten sonra, henüz depremin yaraları sarılmaya çalışılırken, dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde ikinci bir deprem meydana geldi: 12 Kasım 1999...Bu kez depremin merkez üssü Düzce'ydi...Saatler 18.57'yi gösterdiğinde, Düzce kuvvetli bir darbe ile sarsıldı ve yıkıldı. Bu kez 17 Ağustos depreminden daha büyük şiddetle sarsılan Düzce 30 saniye içinde adeta yerle bir oldu. Merkez üssü Düzce olan deprem, Kaynaşlı'yı da yerle bir ederken, Bolu'nun da bir bölümünde can ve mal kayıplarına neden oldu. Depremin ilk sarsıntısı kadar, soba, ısıtıcı ve ocaklardan kaynaklanan yangınlar da dehşet saçtı. Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü binasının yıkılması, itfaiyeci ve araçlarının enkaz altında kalması nedeniyle yangınlara ancak çevre ilçelerden gelen ekipler tarafından müdahale edilebildi. Şehir merkezinin ana caddeleri yıkılan binaların enkazları ile kapandığından hastaneye yaralı taşımaya çalışan araçlarda yollarda mahsur kaldılar. Düzce Devlet Hastanesinin eski bloğunun yıkılıp yeni blokların hasar görmesi nedeni ile yaralılara ilk müdahale kısıtlı imkanlarla bahçede yapılabildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde, çevre il ve ilçelerden askeri ve sivil arama, kurtarma, ilk yardım ekipleri, ambulanslar Düzce'ye ulaşabildi. Ancak 17 Ağustos depreminin tecrübeleri nedeniyle bu kez müdahaleler ve yardımlar daha organize bir şekilde bölgeye akıyordu. Gece boyunca süren arama ve kurtarma çalışmaları ile binlerce kişi enkaz altından sağ olarak kurtarılırken yitirilen canların sayısı her geçen dakika daha da artıyordu. Günün ilk ışıkları ile birlikte felaketin boyutları gözler önüne serilmeye başladı. Düzce, Kaynaşlı ve Bolu il merkezinin bir bölümü enkaz haline gelmişti. Kaynaşlı'da sağlam denebilecek bina kalmazken konut ve işyeri sayısı olarak yaklaşık olarak %85'inin yıkıldığı belirlendi. Düzce'nin tarihi yapılarından Merkez Camii, Vergi Dairesi, Düzce Lisesi, Düzce Belediyesi, Eski Hastane Binaları yıkılırken, Fakülte Binaları, Hükümet Binası ve Adliye Binası da büyük hasar gördü. 12 Kasım depreminde Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca'da toplam 782 kişi hayatını kaybederken 2.678 kişi de yaralandı.
17 Ağustos depremi ile kurulan çadırkentler bu kez daha yaygın olarak kurulmaya başlandı. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından ilk anda hemen hemen her mahallede, her geniş alanda çadırkentler oluşturuldu. Yine 17 Ağustos depremi ile inşaasına başlanan ve kalıcı konutlara geçinceye kadar depremzedelerin yaşamlarının rahat sürdürmelerini sağlamak amacıyla prefabrike konutların yapımına hız verildi ve sayıları arttırıldı. Depremin hemen erkesi günü başta Kızılay olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile özel bazı kuruluşlar tarafından sıcak yemek verilmeye başlandı. Depremzedelerin giyim ve kuşamları için LDKM (Lojistik Destek ve Koordinasyon Merkezi) aracılığı ile istisnasız tüm depremzedelere her türlü giyecekleri birkaç kez ihtiyaçlarında ötesinde dağıtım yapıldı. Depremzedelerin kışı sıcak bir ortamda geçirmeleri için katalitik ve elektrikli ısıtıcılar dağıtılıp, tüm kış boyunca her ay 4 tüp verildi. Yine bir yıl boyunca depremde evini kaybeden ve orta hasarlı olanlara ayda 100 Milyon TL. olmak üzere ödeme yapıldı. Konutları orta ve az hasarlı olanlara onarım yardımı yapıldı. Kalıcı konutlar için seçilen alan İlimiz merkezinin kuzeydoğusunda olup, merkeze yaklaşık 6 km. mesafede Nalbantoğlu ve Sallar köyleri arasında 329 hektarlık bir alandır. Alan seçiminde genel olarak ormanlık bir arazi olmaması, zemin açısından sağlam bir zemine sahip olması ve devlet arazisi olması niteliklerine bakılmıştır. Yapılan çalışmalarda da 319 parsel şahıs arazisi kamulaştırılmış ve kamulaştırma bedeli olarak 7 Trilyon TL. mülk sahiplerine ödenmiş olup, kamulaştırılan alan 187 hektara isabet etmektedir.
Geriye kalan 142 hektarlık alan ise kamu arazisidir. 329 hektar üzerinde yapılan proje çalışması neticesinde alt yapısı bitirilmiş, 95 hektarı park, bahçe ve yeşil alan, 75 hektarı yol, 140 hektarı konut alanı, 23 hektarı ise sosyal tesis alanı olarak seçilmiştir. Seçilen alanlar Düzce merkezine göre rakım olarak 30 ila 120 metre arasından daha yüksektir. 10.500 kalıcı konut planlanmış çeşitli nedenlerden dolayı bu alana Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 7.000, Dünya Bankası finansmanıyla Başbakanlık Proje Uygulama Birimi tarafından 622 olmak üzere toplam 7.622 adet konut yapılmıştır. Bu konutların altyapısı İller Bankası Genel Müdürlüğünce 9 firmaya yaptırılmış. Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından da kalıcı konutların yaptırılması için 14 firmaya ihale edilmiş olup, 12 bölgenin inşaatları bitirilmiştir. 2 adedinin inşaatları devam etmektedir. 21-25 Mayıs 2001 ve 30.10.2002 tarihlerinde noter huzurunda kura çekimleri yapılmış ve dairelerin hak sahiplerine teslimleri belli bir program dahilinde devam etmektedir. Ayrıca Başbakanlık Proje Uygulama Birimi'nce de (Dünya Bankası) Gölyaka İlçesinde de 274 adet, Cumayeri ilçesinde 108 adet olmak üzere toplam 382 adet kalıcı konut yapılmıştır.

Deprem

Deprem

Cuma, 24 Subat 2006
17 Ağustos 1999 günü saat 03.02'de meydana gelen ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından merkez üssü İzmit Gölcük olarak açıklanan 7.4 şiddetindeki deprem bölgemizde de derin yaralar açtı. Marmara depremi olarak da anılan deprem özellikle İzmit, Adapazarı, Yalova ile İstanbul, Bursa ve Eskişehir'in bir kısmı ile Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Çilimli ve Gümüşova ilçelerinde can ve mal kaybına neden oldu. 17 Ağustos deprem felaketinde bölgemizde en fazla can ve mal kaybı Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Gümüşova ve Çilimli ilçelerinde meydana geldi. Toplam 270 kişinin hayatını kaybettiği depremde 685 kişi enkaz altından kurtarıldı. 1.157 kişi de yaralanarak çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.7.4 şiddetindeki ilk büyük sarsıntı ve ardından gelen artçı depremler sonucunda birçok resmi ve özel kuruluş binaları yıkılırken, önemli bir kısmı da ağır hasarlı hale geldi. Düzce Belediye Binası, Düzce Devlet Hastanesi, Düzce Lisesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Orman Fakültesi ve Tıp Fakültelerinin bulunduğu bina ağır hasarlı binalar arasındaydı. Devlet hastanesinin birçok bölümlerinin depremden zarar görmesi nedeniyle acil sağlık hizmetleri hastane bahçesinde kurulan çadırlarda verildi. Enerji hatlarında meydana gelen ağır hasar nedeniyle deprem sonrasında ilçe merkezleri ve köylere bir hafta elektrik verilemedi. Telefon hatlarındaki hasar nedeniyle iletişim sağlanamaması hayatı daha da güçleştirdi. Evleri yıkılan ve hasar görenler için Düzce'nin çeşitli kesimlerinde çadırkentler kuruldu. Altyapısı oluşturulan, sağlık hizmeti verilen çadırkentlerde ayrıca polis karakolları da oluşturuldu. Belli merkezlerde oluşturulan çadırkentlerin yanı sıra vatandaşlarda kendi imkanları ile evlerinin yakınlarına kurdukları çadırlarda barındılar. Özellikle devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle uzun süre, evi sağlam olan vatandaşlar da çadırlarda kalmayı tercih ettiler. Kısa süre sonra depremzede ailelerin geçici olarak barınması için prefabrike konutların yapımına da hemen geçildi. Biten konutların hak sahiplerine dağıtımı da kura ile gerçekleştirildi. Bu arada kesin hasar tespit raporuna göre konutu yıkık ve orta hasarlı olanlara mal sahibi ya da kiracı olduğuna bakılmaksızın ayda 100 milyon lira olmak üzere bir yıl süreyle geçici olarak barınma yardımı yapıldı.
Merkez, Ölü 118, Yaralı 813 - Gölyaka, Ölü 105, Yaralı 250 - Cumayeri, Ölü 30 , Yaralı 7 Gümüşova, Ölü 12, Yaralı 65 - Çilimli, Ölü 5 , Yaralı 8 - Akçakoca, Ölü 0, Yaralı 14 Yığılca, Ölü 0, Yaralı 0 - Kaynaşlı, Ölü 0 , Yaralı 0 - Toplam, Ölü 270, Yaralı 1157
17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 87 gün geçtikten sonra, henüz depremin yaraları sarılmaya çalışılırken, dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde ikinci bir deprem meydana geldi: 12 Kasım 1999...Bu kez depremin merkez üssü Düzce'ydi...Saatler 18.57'yi gösterdiğinde, Düzce kuvvetli bir darbe ile sarsıldı ve yıkıldı. Bu kez 17 Ağustos depreminden daha büyük şiddetle sarsılan Düzce 30 saniye içinde adeta yerle bir oldu. Merkez üssü Düzce olan deprem, Kaynaşlı'yı da yerle bir ederken, Bolu'nun da bir bölümünde can ve mal kayıplarına neden oldu. Depremin ilk sarsıntısı kadar, soba, ısıtıcı ve ocaklardan kaynaklanan yangınlar da dehşet saçtı. Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü binasının yıkılması, itfaiyeci ve araçlarının enkaz altında kalması nedeniyle yangınlara ancak çevre ilçelerden gelen ekipler tarafından müdahale edilebildi. Şehir merkezinin ana caddeleri yıkılan binaların enkazları ile kapandığından hastaneye yaralı taşımaya çalışan araçlarda yollarda mahsur kaldılar. Düzce Devlet Hastanesinin eski bloğunun yıkılıp yeni blokların hasar görmesi nedeni ile yaralılara ilk müdahale kısıtlı imkanlarla bahçede yapılabildi. Gecenin ilerleyen saatlerinde, çevre il ve ilçelerden askeri ve sivil arama, kurtarma, ilk yardım ekipleri, ambulanslar Düzce'ye ulaşabildi. Ancak 17 Ağustos depreminin tecrübeleri nedeniyle bu kez müdahaleler ve yardımlar daha organize bir şekilde bölgeye akıyordu. Gece boyunca süren arama ve kurtarma çalışmaları ile binlerce kişi enkaz altından sağ olarak kurtarılırken yitirilen canların sayısı her geçen dakika daha da artıyordu. Günün ilk ışıkları ile birlikte felaketin boyutları gözler önüne serilmeye başladı. Düzce, Kaynaşlı ve Bolu il merkezinin bir bölümü enkaz haline gelmişti. Kaynaşlı'da sağlam denebilecek bina kalmazken konut ve işyeri sayısı olarak yaklaşık olarak %85'inin yıkıldığı belirlendi. Düzce'nin tarihi yapılarından Merkez Camii, Vergi Dairesi, Düzce Lisesi, Düzce Belediyesi, Eski Hastane Binaları yıkılırken, Fakülte Binaları, Hükümet Binası ve Adliye Binası da büyük hasar gördü. 12 Kasım depreminde Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca'da toplam 782 kişi hayatını kaybederken 2.678 kişi de yaralandı.
17 Ağustos depremi ile kurulan çadırkentler bu kez daha yaygın olarak kurulmaya başlandı. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından ilk anda hemen hemen her mahallede, her geniş alanda çadırkentler oluşturuldu. Yine 17 Ağustos depremi ile inşaasına başlanan ve kalıcı konutlara geçinceye kadar depremzedelerin yaşamlarının rahat sürdürmelerini sağlamak amacıyla prefabrike konutların yapımına hız verildi ve sayıları arttırıldı. Depremin hemen erkesi günü başta Kızılay olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile özel bazı kuruluşlar tarafından sıcak yemek verilmeye başlandı. Depremzedelerin giyim ve kuşamları için LDKM (Lojistik Destek ve Koordinasyon Merkezi) aracılığı ile istisnasız tüm depremzedelere her türlü giyecekleri birkaç kez ihtiyaçlarında ötesinde dağıtım yapıldı. Depremzedelerin kışı sıcak bir ortamda geçirmeleri için katalitik ve elektrikli ısıtıcılar dağıtılıp, tüm kış boyunca her ay 4 tüp verildi. Yine bir yıl boyunca depremde evini kaybeden ve orta hasarlı olanlara ayda 100 Milyon TL. olmak üzere ödeme yapıldı. Konutları orta ve az hasarlı olanlara onarım yardımı yapıldı. Kalıcı konutlar için seçilen alan İlimiz merkezinin kuzeydoğusunda olup, merkeze yaklaşık 6 km. mesafede Nalbantoğlu ve Sallar köyleri arasında 329 hektarlık bir alandır. Alan seçiminde genel olarak ormanlık bir arazi olmaması, zemin açısından sağlam bir zemine sahip olması ve devlet arazisi olması niteliklerine bakılmıştır. Yapılan çalışmalarda da 319 parsel şahıs arazisi kamulaştırılmış ve kamulaştırma bedeli olarak 7 Trilyon TL. mülk sahiplerine ödenmiş olup, kamulaştırılan alan 187 hektara isabet etmektedir.
Geriye kalan 142 hektarlık alan ise kamu arazisidir. 329 hektar üzerinde yapılan proje çalışması neticesinde alt yapısı bitirilmiş, 95 hektarı park, bahçe ve yeşil alan, 75 hektarı yol, 140 hektarı konut alanı, 23 hektarı ise sosyal tesis alanı olarak seçilmiştir. Seçilen alanlar Düzce merkezine göre rakım olarak 30 ila 120 metre arasından daha yüksektir. 10.500 kalıcı konut planlanmış çeşitli nedenlerden dolayı bu alana Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 7.000, Dünya Bankası finansmanıyla Başbakanlık Proje Uygulama Birimi tarafından 622 olmak üzere toplam 7.622 adet konut yapılmıştır. Bu konutların altyapısı İller Bankası Genel Müdürlüğünce 9 firmaya yaptırılmış. Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından da kalıcı konutların yaptırılması için 14 firmaya ihale edilmiş olup, 12 bölgenin inşaatları bitirilmiştir. 2 adedinin inşaatları devam etmektedir. 21-25 Mayıs 2001 ve 30.10.2002 tarihlerinde noter huzurunda kura çekimleri yapılmış ve dairelerin hak sahiplerine teslimleri belli bir program dahilinde devam etmektedir. Ayrıca Başbakanlık Proje Uygulama Birimi'nce de (Dünya Bankası) Gölyaka İlçesinde de 274 adet, Cumayeri ilçesinde 108 adet olmak üzere toplam 382 adet kalıcı konut yapılmıştır.

Düzce' nin Ekonomisi

Düzce' nin Ekonomisi

Cuma, 24 Subat 2006
Düzce ekonomisinin dinamik bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Bu dinamikliğinde iki metropol kent arasında oluşu önemli rol oynar. Ayrıca ülkenin sanayi kuşağı diye ifade edebileceğimiz Marmara Bölgesi ile sınır oluşu da bunda etkendir. Metropollere mesafesi zaman açısından uzak denilemeyecek düzeyde olup 2-2,5 saatte Ankara ve İstanbul illerimize karayolu ulaşımı rahat ve güvenli şekilde otoban bağlantılı olarak yapılmaktadır. Akçakoca ilçesi ile deniz bağlantısı vardır. Ulaşım ağında Anadolu İllerimizin İstanbul bağlantısında bir geçiş noktasıdır. Merkez nüfus deprem öncesi 80.000 civarındayken deprem sonrasında 60.000'lere kadar düşmüştür. Ancak hızla göç alan bir il olarak Düzce'nin çok yakın zamanda nüfusunun artacağı kaçınılmaz görülmektedir. Deprem sonrasında büyük bir ilgi odağı diye de adlandırabileceğimiz kalıcı konutlar hak sahipliği noktasında ihtiyacı gidermiş, ilde ev sıkıntısına da büyük oranda cevap vermiştir.
Sanayi sektöründe bölgedeki hammaddeden de kaynaklandığını söyleyebileceğimiz orman ürünleri sektörü başı çekmektedir. Bu alanda irili ufaklı 200'ün üzerinde çalışan firma vardır. En önemlileri olarak Şerifoğlu A.Ş., Divapan A.Ş., Kelebek Mobilya, Sancaklı Orman Ürünleri, Düzsan, Öney Ağaç Kaplama sayılabilir. Son yıllarda bunu takiple tekstil önemli bir istihdam alanı olarak görülmektedir. Büyük kentlerdeki üretim maliyetindeki istihdamın yüksek oluşu tekstil sektörünü yavaş yavaş küçük illere doğru itmekte Düzce'de bundan nasibini almaktadır. Yine hammadde kaynağı olarak sıkıntısı olmayan bir sektör fındık işlemeciliğidir. Kırılması, kavrulması, piyasaya sunulabilecek düzeyde paketlenmesi gibi çalışan işletmeler mevcuttur. Bir farklı sektörde yivsiz av tüfeği imalatı ve tabanca üretimidir. Ayrıca bunların tamiri, bakımı, gravürünün yapıldığı yan sektörleri de mevcuttur. Bu konuda Sarsılmaz Silah Sanayi ülke çapında hatta dünya çapında bir kalite ve üretime sahiptirBunlarla birlikte ülkemizde az sayıda olan maya üretimini gerçekleştiren Pakmaya, bisiklet ve motosiklet iç ve dış lastiği yapan Anlaş, otomobil üretiminde kullanılan fitili üreten Standart Profil, basınçlı basınçsız elyaflı çimento boru üreten Süperlit, ülke çapında önemli bir düzeyde kilit üretimi yapan İTO Kilit (IR Emniyet) önemli bir yer kaplamaktadır. Akçakoca ilçesi ve Düzce Merkez'de çelik boru üretimi de gerçekleştirilmektedir.
Uzel Traktör Fabrikasının da 2000 yılında temeli atılmış olup inşaatı devam etmektedir. Üretime geçmesi ile birlikte bu alandaki yan sanayiinin de gelişme göstereceği beklenmektedir. Düzce İlinin metropol kentlere yakınlığı, liman ve hammadde kaynaklarına yakınlığı, ulaşım kolaylığı, deniz ve doğa turizmine sahip oluşu yatırım ve yatırımcılar için bir caziplik merkezi oluşturmaktadır.
TARIMİlimizin toplam yüzölçümü olan 259.300 hektarlık olanın 88.419 hektarı tarım arazisi, 7.932 hektarı çayır mera ve 39.536 hektarı da tarıma elverişsiz arazidir. 88.419 hektarlık tarım arazisinin %45'i olan 53.668 hektarı fındık bahçesi olarak kullanılmaktadır. Fındık alanlarının daraltılması projesi gereğince alternatif proje çalışmaları devam etmektedir. Sulanabilir tarım alanı 88.419 hektar olup bunun 35.267 hektarı devlet sulaması, 5.216 hektarı halk sulaması olmak üzere toplam 40.584 hektar alan sulanmaktadır. Düzce ekonomisinde tarım sektörü, Düzce'nin gelir kaynağında önemli yer teşkil etmektedir. Ormanlık saha dışı kalan bölümlerde özellikle fındık, pancar, mısır, buğday, çeltik ve virjinya tütünü ekimi yapılmaktadır. 2000 yılında 57.464 ton fındık üretimi gerçekleştirilmiş olup çiftçiye yaklaşık 50 tonluk girdi sağlanmıştır. 38.963 hektarlık 1., 2., 3. sınıf tarım arazisine sahip olan Düzce ovası %78'i fındık ve kavak alanına sahip olup, geriye kalan %22'lik alanda tarla ve sebze tarımı yapılmaktadır. Tarımın geliştirilmesi için teşvik olarak 5 ton stajlık mısır tohumu 3 ton yonca tohumu ile 500 Kg. korunga tohumu, 13 ton çeltik tohumu, 16 Kg. helbisit, 4 adet slaj makinesi, 4 adet çalı kesme makinesi, Akçakoca ilçesinde 3.000 adet kivi fidanı dağıtılmıştır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca finanse edilen 120 m2'lik 50 adet sera çiftçilerimize anahtar teslimi şeklinde dağıtılmıştır. Düzce meyvecilik üretme istasyonu komşu illerin yanında Çankırı, Kastamonu, Karabük ve Bartın İllerinin meyve fidanı ihtiyacını karşılamaktadır. İlimizde 92 adet gıda üreten işletmenin 4'ü süt ve süt mamülleri işletmesinden 510 tondan sonra 2 adet un fabrikasından 750 ton, 69 adet fırın 1.545 ton ekmek, 1 çeltik atölyesi 173 ton pirinç, 6 adet fındık kırma fabrikasından 655 ton fındık içi, 1 adet ekmek fabrikasından 1.324 ton maya ve 1 adet tuz atölyesinden 414 ton yemeklik tuz üretilmektedir.
HAYVANCILIKDüzce ilimiz büyük ve küçük baş hayvancılığı ile kümes hayvancılığı ekonomide halkın geçim kaynakları arasında önemli bir yer tutar. İlimizde 65.085 büyükbaş, 16.538 adet küçükbaş hayvan 332.000 adet yumurta tavuğu, 20.614.050 adet Broiler tavuğu bulunmakta, ayrıca 44 adet alabalık çiftliğinde 82 ton/yıl alabalık üretimi yapılmaktadır. Çiftçilere, 2000 yılında 1000 adet hindi palazı, 6000 adet yumurta tavuğu civcivi, 3000 adet alabalık yavrusu (FAO) tarafından dağıtımı gerçekleşmiştir. Mera ve çayır alanlarında aşırı ve zamansız otlama meralarda bitkisel azalmaya neden olurken hayvancılığı olumsuz etkilemektedir. Meraların ıslahını ve düzenli kullanımını hedefleyen Mera Yasasının uygulanabilirliği için Kadastro Yasasının hızla sona erdirilmesi gerekmektedir. İl'de ilgili yasa çerçevesinde oluşturulmuş Mera Komisyonu ve Tetkik Ekipler halen çalışmalarına devam etmektedir. Ortalama 150 günlük bir otlama süresi dikkate alındığında İl'in 70.000 hektarlık iyi nitelikte mera alanına ihtiyacı vardır. İl için mevcut mera ve yaylak alanlar yeterli değildir. Mevcut mera alanlarının ve yetersiz olması İl'de kaba yem ihtiyacı açığının olmasına neden olmaktadır. Kaba yem açığının karşılanması için yem bitkileri ekimi teşvik edilmektedir. Mera ve yaylası uygun bölgelerde küçükbaş hayvancılık ova köylerinde yem bitkisi ekim artışı ile büyükbaş hayvancılık teşvik edilmektedir. Kaynaşlı İlçemizde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca 150 adet damızlık süt sığırcılığı projesi uygulanması için araştırmalara devam edilmektedir.
ORMANDüzce İlinin 59.300 hektarlık yüzölçümünü 105.564 hektarlık alanı ormanlık alandır. Ormanlık saha, İlin genel yüzölçümünün %40,7'sini oluşturmaktadır. Düzce il sınırları içindeki 105.564 hektar orman alanın %94'ü koru ormanı, yüzde 6'sı baltalık ormandır. Koru ormanının %92'si verimli koru ormanıdır. İlimizde 2001 yılı sonu itibariyle tüm ormanlık alanda, ibreli ağaç oranı %26, yapraklı ağaç oranı %74'tür. Orman servetinin ağaç türlerine göre dağılımı ise şöyledir; en fazla sahaya %65,5 oranı ile kayın, yüzde 23,2 ile köknar sahiptir. Geri kalan saha ise, sarıçam, karaçam, meşe ve diğer yapraklı türlerden oluşmaktadır. Amenajman planlarının verilerine göre orman serveti 23.039.590 m3'tür. Düzce İlinde 2001 yılı sonuna kadar 10.444 hektar orman içi ağaçlandırma, 5.766 hektar suni gençleştirme olmak üzere 16.210 hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapılmıştır. Ayrıca 2.928 hektar alanda tabii gençleştirme, 160 hektar alanda mera ıslahı, 206 hektar alanda enerji ormanı tesisi, 6127 hektar alanda sıklık bakım, 200 hektar alanda enerji ormanı yenileme faaliyetleri tamamlanmıştır. Bu faaliyetler yanında 10.961 hektar ağaçlandırma, 378 hektar mera ıslahı planlaması yapılmıştır. 6831 sayılı Orman Kanununa göre Düzce İlinde toplam köylerin %66,8'i orman köyüdür. 2000 yılı nüfus sayımına göre köy nüfusu yaklaşık olarak İl nüfusunun %51'ini oluşturmaktadır. Düzce ili genelinde 15 kaplama ve soyma fabrikası, yaklaşık 400 adet kereste ve parke işleyen fabrika ve atölye bulunmaktadır. Bu sanayi kuruluşlarından yıllık ortalama 500.000 m3 orman envali işlenmektedir.
SANAYİ VE TİCARETİl genelinde 507 Sayılı Kanuna göre kurulu bulunan 28 adet Oda ve 1 adet Odalar Birliği bulunmaktadır. 2 adet Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. Ayrıca 239 adet Anonim Şirket, 1.561 adet Limited Şirket, 37 adet Kollektif Şirket, 3 adet Komandit Şirket, 214 adet kooperatif, 67 adet sigorta şirketi ve acentası faaliyet göstermekte olup 21 adet banka şubesi hizmet vermektedir. Bir geçiş noktası olması bakımından ulaştırma sektörü yabana atılamayacak düzeydedir. Bunun getirdiği mal ve insan taşımacığı hizmeti önemli yer tutar. Karayolu üzerinde taşımacılık sektörünün hizmet alacağı tesis sayısı yoğundur. Otobanla birlikte son yıllarda bunu da tek geçiş olması ve mesire yeri özelliğini taşıması bakımından önem arzetmiş ve daha da yoğunluk kazanmıştır. Bu faaliyet ile hiç azımsanmayacak kadar ekonomik girdi sağlamaktadır. Düzce İlinde yalnız iç ticari faaliyetler değil dış ticari faaliyetlerde gözlenebilir. 2002 yılı itibariyle Dünyanın her yerine diyebileceğimiz ihracat yapılmış bundan da yaklaşık olarak 97 Trilyon TL. girdi sağlanmıştır. iç fındık, maya, konfeksiyon, kayın, kereste, boru, parke, mobilya, av tüfeği, kaplama, profil (oto-kapı cam fitili), elyaflı boru ve levha mamülleri, bisiklet ve motosiklet dış ve iç lastiği vb. ihracatı yapılan başlıca ürünler arasında sayılmaktadır.
Organize Sanayi Bölgesi17 Ocak 1994 tarihinde kurulan ve 84 parselden oluşan TEM Otoyolu ile Beyköy arasındaki Düzce Organize Sanayi Bölgesi toplam alanı 200 hektardır. Organize Sanayi Bölgesinde bu güne kadar 38 adet parsel satılmıştır. Organize Sanayi Bölgesinin 100 hektarı sanayi kuruluşları, 100 hektarı ise yeşil alan, yollar ve sosyal amaçlı tesisler için ayrılmıştır. Altyapı inşaatı devam etmekte olup bitmek üzeredir. Organize Sanayi Bölgesinde bir taraftan da fabrika inşaatları devam etmektedir. Satılmış olan 38 adet parselin alan karşılığı, 100 hektarlık satışa sunulan alanın yarısından fazlasıdır. Organize sanayi bölgesi coğrafi konumuyla; büyük yerleşim yerlerine yakınlığı, otoban ile ulaşımın sağlanması, yasal ve bürokratik işlemler için tüm kurumların varolması ve denize yakınlığı ile yatırımcılar için özendirici niteliktedir.
Küçük Sanayi SiteleriAkçakoca ilçemizde iki küçük sanayi sitesi mevcut olup birinin inşaatı bitmiş ve hizmet vermektedir. 107 işyeri sayısına sahip olan Yeni Akçakoca Küçük Sanayi Sitesi inşaatı ise devam etmektedir. Fiziki gerçekleşme oranı % 50 civarındadır. Düzce Merkezde yapımı devam etmekte olan Küçük Sanayi Sitesi isim olarak Küçük Sanayi Sitesi olarak geçmekle birlikte 900 üç ayrı tipte iş yerine sahip olması büyüklüğünün göstergesidir. 2000 yılından itibaren bakanlık kredisi ile desteklenerek yapımı devam eden Küçük Sanayi Sitesi'nin fiziki gerçekleşme oranı %80 seviyesinde olduğu söylenebilir. Küçük Sanayi Sitesinin hizmete açılması ile Düzce Merkezde bu kapsamda faaliyet gösterenlerin aşağı yukarı tamamının bir arada hizmet vermesi sağlanacaktır.
Depremin Sanayi'ye EtkisiDüzce,1999 yılında yaşanan depremlerin yıkıcı etkisini yaşamış ve aynı yılın sonunda il statüsüne geçmiş olması nedeniyle kent yaşamı büyük değişikliğe uğramış bir ildir. Özellikle Düzce-Kaynaşlı merkezli ikinci deprem İl'in sanayiini, fiziki hasar ve kapanan işyerleri dolayısıyla üretim kayıplarına ve yüksek oranda işsizliğe sebep olarak etkilemiştir. Esnafın 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce Depremlerinde irili ufaklı; 3.837 işyeri yıkılmış 2.573 işyeri orta hasarlı, 1.606 işyeri ise az hasarlı olup toplam 8.016 işyeri hasar görmüştür. Ayrıca 350 adet büyük ve küçük sanayi kuruluşu depremde hasar görmüştür. Tacir, esnaf ve sanayicinin maddi zarar toplamı yaklaşık 150 Trilyon TL. civarındadır. Düzce'nin yatırımcı için daha cazip hale getirilmesi, deprem sonrasında ayağa kalkmasında yardımcı olacaktır. Bunun için; Organize Sanayi Bölgesi'nin bitirilmesi, Düzce'nin Kalkınmada Öncelikli İller - Acil Destek Kapsamına alınması, teşvikli yatırımların ilimize yönlendirilmesi yararlı olacağı düşünülmüş olup bu yönde çalışmalar sürdürülmektedir.

Düzce' nin Ekonomisi

Düzce' nin Ekonomisi

Cuma, 24 Subat 2006
Düzce ekonomisinin dinamik bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Bu dinamikliğinde iki metropol kent arasında oluşu önemli rol oynar. Ayrıca ülkenin sanayi kuşağı diye ifade edebileceğimiz Marmara Bölgesi ile sınır oluşu da bunda etkendir. Metropollere mesafesi zaman açısından uzak denilemeyecek düzeyde olup 2-2,5 saatte Ankara ve İstanbul illerimize karayolu ulaşımı rahat ve güvenli şekilde otoban bağlantılı olarak yapılmaktadır. Akçakoca ilçesi ile deniz bağlantısı vardır. Ulaşım ağında Anadolu İllerimizin İstanbul bağlantısında bir geçiş noktasıdır. Merkez nüfus deprem öncesi 80.000 civarındayken deprem sonrasında 60.000'lere kadar düşmüştür. Ancak hızla göç alan bir il olarak Düzce'nin çok yakın zamanda nüfusunun artacağı kaçınılmaz görülmektedir. Deprem sonrasında büyük bir ilgi odağı diye de adlandırabileceğimiz kalıcı konutlar hak sahipliği noktasında ihtiyacı gidermiş, ilde ev sıkıntısına da büyük oranda cevap vermiştir.
Sanayi sektöründe bölgedeki hammaddeden de kaynaklandığını söyleyebileceğimiz orman ürünleri sektörü başı çekmektedir. Bu alanda irili ufaklı 200'ün üzerinde çalışan firma vardır. En önemlileri olarak Şerifoğlu A.Ş., Divapan A.Ş., Kelebek Mobilya, Sancaklı Orman Ürünleri, Düzsan, Öney Ağaç Kaplama sayılabilir. Son yıllarda bunu takiple tekstil önemli bir istihdam alanı olarak görülmektedir. Büyük kentlerdeki üretim maliyetindeki istihdamın yüksek oluşu tekstil sektörünü yavaş yavaş küçük illere doğru itmekte Düzce'de bundan nasibini almaktadır. Yine hammadde kaynağı olarak sıkıntısı olmayan bir sektör fındık işlemeciliğidir. Kırılması, kavrulması, piyasaya sunulabilecek düzeyde paketlenmesi gibi çalışan işletmeler mevcuttur. Bir farklı sektörde yivsiz av tüfeği imalatı ve tabanca üretimidir. Ayrıca bunların tamiri, bakımı, gravürünün yapıldığı yan sektörleri de mevcuttur. Bu konuda Sarsılmaz Silah Sanayi ülke çapında hatta dünya çapında bir kalite ve üretime sahiptirBunlarla birlikte ülkemizde az sayıda olan maya üretimini gerçekleştiren Pakmaya, bisiklet ve motosiklet iç ve dış lastiği yapan Anlaş, otomobil üretiminde kullanılan fitili üreten Standart Profil, basınçlı basınçsız elyaflı çimento boru üreten Süperlit, ülke çapında önemli bir düzeyde kilit üretimi yapan İTO Kilit (IR Emniyet) önemli bir yer kaplamaktadır. Akçakoca ilçesi ve Düzce Merkez'de çelik boru üretimi de gerçekleştirilmektedir.
Uzel Traktör Fabrikasının da 2000 yılında temeli atılmış olup inşaatı devam etmektedir. Üretime geçmesi ile birlikte bu alandaki yan sanayiinin de gelişme göstereceği beklenmektedir. Düzce İlinin metropol kentlere yakınlığı, liman ve hammadde kaynaklarına yakınlığı, ulaşım kolaylığı, deniz ve doğa turizmine sahip oluşu yatırım ve yatırımcılar için bir caziplik merkezi oluşturmaktadır.
TARIMİlimizin toplam yüzölçümü olan 259.300 hektarlık olanın 88.419 hektarı tarım arazisi, 7.932 hektarı çayır mera ve 39.536 hektarı da tarıma elverişsiz arazidir. 88.419 hektarlık tarım arazisinin %45'i olan 53.668 hektarı fındık bahçesi olarak kullanılmaktadır. Fındık alanlarının daraltılması projesi gereğince alternatif proje çalışmaları devam etmektedir. Sulanabilir tarım alanı 88.419 hektar olup bunun 35.267 hektarı devlet sulaması, 5.216 hektarı halk sulaması olmak üzere toplam 40.584 hektar alan sulanmaktadır. Düzce ekonomisinde tarım sektörü, Düzce'nin gelir kaynağında önemli yer teşkil etmektedir. Ormanlık saha dışı kalan bölümlerde özellikle fındık, pancar, mısır, buğday, çeltik ve virjinya tütünü ekimi yapılmaktadır. 2000 yılında 57.464 ton fındık üretimi gerçekleştirilmiş olup çiftçiye yaklaşık 50 tonluk girdi sağlanmıştır. 38.963 hektarlık 1., 2., 3. sınıf tarım arazisine sahip olan Düzce ovası %78'i fındık ve kavak alanına sahip olup, geriye kalan %22'lik alanda tarla ve sebze tarımı yapılmaktadır. Tarımın geliştirilmesi için teşvik olarak 5 ton stajlık mısır tohumu 3 ton yonca tohumu ile 500 Kg. korunga tohumu, 13 ton çeltik tohumu, 16 Kg. helbisit, 4 adet slaj makinesi, 4 adet çalı kesme makinesi, Akçakoca ilçesinde 3.000 adet kivi fidanı dağıtılmıştır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca finanse edilen 120 m2'lik 50 adet sera çiftçilerimize anahtar teslimi şeklinde dağıtılmıştır. Düzce meyvecilik üretme istasyonu komşu illerin yanında Çankırı, Kastamonu, Karabük ve Bartın İllerinin meyve fidanı ihtiyacını karşılamaktadır. İlimizde 92 adet gıda üreten işletmenin 4'ü süt ve süt mamülleri işletmesinden 510 tondan sonra 2 adet un fabrikasından 750 ton, 69 adet fırın 1.545 ton ekmek, 1 çeltik atölyesi 173 ton pirinç, 6 adet fındık kırma fabrikasından 655 ton fındık içi, 1 adet ekmek fabrikasından 1.324 ton maya ve 1 adet tuz atölyesinden 414 ton yemeklik tuz üretilmektedir.
HAYVANCILIKDüzce ilimiz büyük ve küçük baş hayvancılığı ile kümes hayvancılığı ekonomide halkın geçim kaynakları arasında önemli bir yer tutar. İlimizde 65.085 büyükbaş, 16.538 adet küçükbaş hayvan 332.000 adet yumurta tavuğu, 20.614.050 adet Broiler tavuğu bulunmakta, ayrıca 44 adet alabalık çiftliğinde 82 ton/yıl alabalık üretimi yapılmaktadır. Çiftçilere, 2000 yılında 1000 adet hindi palazı, 6000 adet yumurta tavuğu civcivi, 3000 adet alabalık yavrusu (FAO) tarafından dağıtımı gerçekleşmiştir. Mera ve çayır alanlarında aşırı ve zamansız otlama meralarda bitkisel azalmaya neden olurken hayvancılığı olumsuz etkilemektedir. Meraların ıslahını ve düzenli kullanımını hedefleyen Mera Yasasının uygulanabilirliği için Kadastro Yasasının hızla sona erdirilmesi gerekmektedir. İl'de ilgili yasa çerçevesinde oluşturulmuş Mera Komisyonu ve Tetkik Ekipler halen çalışmalarına devam etmektedir. Ortalama 150 günlük bir otlama süresi dikkate alındığında İl'in 70.000 hektarlık iyi nitelikte mera alanına ihtiyacı vardır. İl için mevcut mera ve yaylak alanlar yeterli değildir. Mevcut mera alanlarının ve yetersiz olması İl'de kaba yem ihtiyacı açığının olmasına neden olmaktadır. Kaba yem açığının karşılanması için yem bitkileri ekimi teşvik edilmektedir. Mera ve yaylası uygun bölgelerde küçükbaş hayvancılık ova köylerinde yem bitkisi ekim artışı ile büyükbaş hayvancılık teşvik edilmektedir. Kaynaşlı İlçemizde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca 150 adet damızlık süt sığırcılığı projesi uygulanması için araştırmalara devam edilmektedir.
ORMANDüzce İlinin 59.300 hektarlık yüzölçümünü 105.564 hektarlık alanı ormanlık alandır. Ormanlık saha, İlin genel yüzölçümünün %40,7'sini oluşturmaktadır. Düzce il sınırları içindeki 105.564 hektar orman alanın %94'ü koru ormanı, yüzde 6'sı baltalık ormandır. Koru ormanının %92'si verimli koru ormanıdır. İlimizde 2001 yılı sonu itibariyle tüm ormanlık alanda, ibreli ağaç oranı %26, yapraklı ağaç oranı %74'tür. Orman servetinin ağaç türlerine göre dağılımı ise şöyledir; en fazla sahaya %65,5 oranı ile kayın, yüzde 23,2 ile köknar sahiptir. Geri kalan saha ise, sarıçam, karaçam, meşe ve diğer yapraklı türlerden oluşmaktadır. Amenajman planlarının verilerine göre orman serveti 23.039.590 m3'tür. Düzce İlinde 2001 yılı sonuna kadar 10.444 hektar orman içi ağaçlandırma, 5.766 hektar suni gençleştirme olmak üzere 16.210 hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapılmıştır. Ayrıca 2.928 hektar alanda tabii gençleştirme, 160 hektar alanda mera ıslahı, 206 hektar alanda enerji ormanı tesisi, 6127 hektar alanda sıklık bakım, 200 hektar alanda enerji ormanı yenileme faaliyetleri tamamlanmıştır. Bu faaliyetler yanında 10.961 hektar ağaçlandırma, 378 hektar mera ıslahı planlaması yapılmıştır. 6831 sayılı Orman Kanununa göre Düzce İlinde toplam köylerin %66,8'i orman köyüdür. 2000 yılı nüfus sayımına göre köy nüfusu yaklaşık olarak İl nüfusunun %51'ini oluşturmaktadır. Düzce ili genelinde 15 kaplama ve soyma fabrikası, yaklaşık 400 adet kereste ve parke işleyen fabrika ve atölye bulunmaktadır. Bu sanayi kuruluşlarından yıllık ortalama 500.000 m3 orman envali işlenmektedir.
SANAYİ VE TİCARETİl genelinde 507 Sayılı Kanuna göre kurulu bulunan 28 adet Oda ve 1 adet Odalar Birliği bulunmaktadır. 2 adet Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. Ayrıca 239 adet Anonim Şirket, 1.561 adet Limited Şirket, 37 adet Kollektif Şirket, 3 adet Komandit Şirket, 214 adet kooperatif, 67 adet sigorta şirketi ve acentası faaliyet göstermekte olup 21 adet banka şubesi hizmet vermektedir. Bir geçiş noktası olması bakımından ulaştırma sektörü yabana atılamayacak düzeydedir. Bunun getirdiği mal ve insan taşımacığı hizmeti önemli yer tutar. Karayolu üzerinde taşımacılık sektörünün hizmet alacağı tesis sayısı yoğundur. Otobanla birlikte son yıllarda bunu da tek geçiş olması ve mesire yeri özelliğini taşıması bakımından önem arzetmiş ve daha da yoğunluk kazanmıştır. Bu faaliyet ile hiç azımsanmayacak kadar ekonomik girdi sağlamaktadır. Düzce İlinde yalnız iç ticari faaliyetler değil dış ticari faaliyetlerde gözlenebilir. 2002 yılı itibariyle Dünyanın her yerine diyebileceğimiz ihracat yapılmış bundan da yaklaşık olarak 97 Trilyon TL. girdi sağlanmıştır. iç fındık, maya, konfeksiyon, kayın, kereste, boru, parke, mobilya, av tüfeği, kaplama, profil (oto-kapı cam fitili), elyaflı boru ve levha mamülleri, bisiklet ve motosiklet dış ve iç lastiği vb. ihracatı yapılan başlıca ürünler arasında sayılmaktadır.
Organize Sanayi Bölgesi17 Ocak 1994 tarihinde kurulan ve 84 parselden oluşan TEM Otoyolu ile Beyköy arasındaki Düzce Organize Sanayi Bölgesi toplam alanı 200 hektardır. Organize Sanayi Bölgesinde bu güne kadar 38 adet parsel satılmıştır. Organize Sanayi Bölgesinin 100 hektarı sanayi kuruluşları, 100 hektarı ise yeşil alan, yollar ve sosyal amaçlı tesisler için ayrılmıştır. Altyapı inşaatı devam etmekte olup bitmek üzeredir. Organize Sanayi Bölgesinde bir taraftan da fabrika inşaatları devam etmektedir. Satılmış olan 38 adet parselin alan karşılığı, 100 hektarlık satışa sunulan alanın yarısından fazlasıdır. Organize sanayi bölgesi coğrafi konumuyla; büyük yerleşim yerlerine yakınlığı, otoban ile ulaşımın sağlanması, yasal ve bürokratik işlemler için tüm kurumların varolması ve denize yakınlığı ile yatırımcılar için özendirici niteliktedir.
Küçük Sanayi SiteleriAkçakoca ilçemizde iki küçük sanayi sitesi mevcut olup birinin inşaatı bitmiş ve hizmet vermektedir. 107 işyeri sayısına sahip olan Yeni Akçakoca Küçük Sanayi Sitesi inşaatı ise devam etmektedir. Fiziki gerçekleşme oranı % 50 civarındadır. Düzce Merkezde yapımı devam etmekte olan Küçük Sanayi Sitesi isim olarak Küçük Sanayi Sitesi olarak geçmekle birlikte 900 üç ayrı tipte iş yerine sahip olması büyüklüğünün göstergesidir. 2000 yılından itibaren bakanlık kredisi ile desteklenerek yapımı devam eden Küçük Sanayi Sitesi'nin fiziki gerçekleşme oranı %80 seviyesinde olduğu söylenebilir. Küçük Sanayi Sitesinin hizmete açılması ile Düzce Merkezde bu kapsamda faaliyet gösterenlerin aşağı yukarı tamamının bir arada hizmet vermesi sağlanacaktır.
Depremin Sanayi'ye EtkisiDüzce,1999 yılında yaşanan depremlerin yıkıcı etkisini yaşamış ve aynı yılın sonunda il statüsüne geçmiş olması nedeniyle kent yaşamı büyük değişikliğe uğramış bir ildir. Özellikle Düzce-Kaynaşlı merkezli ikinci deprem İl'in sanayiini, fiziki hasar ve kapanan işyerleri dolayısıyla üretim kayıplarına ve yüksek oranda işsizliğe sebep olarak etkilemiştir. Esnafın 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce Depremlerinde irili ufaklı; 3.837 işyeri yıkılmış 2.573 işyeri orta hasarlı, 1.606 işyeri ise az hasarlı olup toplam 8.016 işyeri hasar görmüştür. Ayrıca 350 adet büyük ve küçük sanayi kuruluşu depremde hasar görmüştür. Tacir, esnaf ve sanayicinin maddi zarar toplamı yaklaşık 150 Trilyon TL. civarındadır. Düzce'nin yatırımcı için daha cazip hale getirilmesi, deprem sonrasında ayağa kalkmasında yardımcı olacaktır. Bunun için; Organize Sanayi Bölgesi'nin bitirilmesi, Düzce'nin Kalkınmada Öncelikli İller - Acil Destek Kapsamına alınması, teşvikli yatırımların ilimize yönlendirilmesi yararlı olacağı düşünülmüş olup bu yönde çalışmalar sürdürülmektedir.

Düzce' de Eğitim

Düzce' de Eğitim

Cuma, 24 Subat 2006
Cumhuriyetimizin ilanından önce eğitim ve öğretimin medreselerde sürdürüldüğü Düzce'de, ilk defa 1871 yılında 30 öğrenciyle açılan Merkez Rüştiyesi ile modern eğitime geçilmiştir. Cumhuriyetle birlikte, şehirleşme hızının artmasıyla ve nüfusun yoğunlaşmasıyla birlikte eğitim ve öğretim alanında büyük gelişmeler sağlanmıştır.
İLKÖĞRETİMDüzce'de 148 İlköğretim Okulu ve 20 Ortaöğretim Okulunda eğitim-öğretim yapılmaktadır. 1.527 öğretmen İlköğretim Okullarımızda görev yapmaktadır. Yine ilimizde bir Anaokulu, 62 anasınıfında okul öncesi eğitimi verilmekte ve bir okulumuzda ise Ortopedik engellilere eğitim yapılmaktadır. Düzce İl Genelinde Okul Öncesi öğrenci sayısı 966, İlköğretim öğrenci sayısı ise 44.246'dır. Her iki depremden de çok fazla etkilenen eğitim kurumlarının yeniden inşaası ve onarımı Milli Eğitim Bakanlığınca ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle sürdürülmektedir.ORTAÖĞRETİMDüzce Merkezde 1 Genel Lise, 1 Anadolu lisesi, 1 İmam Hatip Lisesi, 1 Endüstri Meslek Lisesi, 1 Teknik Lise, 1 Anadolu Teknik Lisesi, 1 Ticaret Meslek Lisesi ve 1 Süper Lise bulunmaktadır. Düzce'nin ilçeleri; Akçakoca'da Süper Lise, Cumayeri'nde 1, Çilimli'de 1, Gölyaka'da 1, Gümüşova'da 1, Kaynaşlı'da 1 ve Yığılca'da 1 adet lise bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 474 öğretmen ile 9.128 öğrenciye eğitim verilmektedir. Düzce Endüstri Meslek Lisesi fabrikası olan tek Endüstri Meslek Lisesi'dir. Endüstri Meslek Lisesinde 9 bölüm bulunmaktadır. Düzce Merkezdeki Çıraklık Eğitim Merkezi'nde 1.013 öğrenci 40 meslek dalında eğitim görmektedir. Akçakoca'da bulunan Çıraklık Eğitim Merkezi'nde ise 100 öğrenci 17 meslek dalında eğitim görmektedir. Düzce İl Genelinde Halk Eğitim Merkezlerinde bulunmaktadır. Bu merkezlerde İngilizce, Almanca, Kumaş Boyama, Anne Çocuk Eğitimi-AÇEP, Bilgisayar, Kırkyama, İnşaatçılık, Elektrikçilik, Okuma-Yazma, Ateşçilik, Kırkpare, Halk Oyunları, Nakış, Giyim, Folklor, Makine Nakış, Enstrüman, El Sanatları, Botik ve Makrome olmak üzere 20 dalda toplam 2.683 kursiyere yaygın eğitim verilmektedir. Düzce İl Merkezinde 1 adet Ortopedik Engelliler Okulu ve 1 adet de Rehberlik Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Düzce İl Genelinde 1.067'si sınıf öğretmeni ve 1.159'u branş öğretmeni olmak üzere toplam 2.226 öğretmen görev yapmaktadır.
ÖZEL OKULLARDüzce Merkezde depremden önce 4 adet Özel İlköğretim Okulu bulunmaktayken bu sayı depremden sonra 2'ye düşmüştür. Özel Lise sayısı ise depremden önce 2 iken depremden sonra 1'e düşmüştür.Düzce Merkezde 6 adet, Akçakoca'da 1, Gölyaka'da 1 ve Gümüşova'da 1 adet Özel M.T.S.K. bulunmaktadır. Düzce'de toplam 6 adet Özel Dersane bulunmaktadır. Düzce Merkezde 2 adet Özel Kurs bulunmaktadır. Düzce İl genelinde toplam izci öğrenci sayısı 2.400'dür. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde tarihi Düzce Lisesi başta olmak üzere 3 Lise, 4 İlköğretim Okulu ve Düzce Öğretmenevi yıkılmıştır. Aynı felakette 2 adet lise ve 6 adet İlköğretim Okulu ve Düzce Çıraklık Eğitim Merkezi aynı depremlerde az hasar almıştır. Depremlerle yıkılan okulların bir çoğunun yeniden yapılması için planlaması yapılmış olup, bazılarında da yapımı başlanmış ve tamamlanmıştır. Orta ve az hasar gören okullarda ise onarım yapılmaktadır. Yıkılan okulların bazılarının yeni binaların yapımını bazı özel kuruluşlar üstlenmiştir. Diğer okullar ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaptırılacaktır. (Rakamlar Kasım 2002 itibariyledir.)
YÜKSEKÖĞRETİMDüzce'de yükseköğretim, 1975-1976 öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak öğretime açılan Düzce Meslek Yüksekokulu ile başlamıştır. 1982 yılına kadar aynı bakanlığın yönetiminde faaliyetlerine devam eden yüksekokul, 1982 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi'ne, 1992 yılında da Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ne bağlanmıştır. Bolu ve Düzce'de mevcut bulunan eğitim kurumlarını bünyesine alan Abant İzzet Baysal Üniversitesi, yeni fakülte ve yüksekokulların da eklenmesiyle 3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı yasa ile kurulmuştur. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin kuruluşuyla birlikte Düzce'ye yeni akademik birimler kazandırılmıştır. Teknik Eğitim Fakültesi ve Orman Fakültesi'nin ardından, 1996 yılında Tıp Fakültesi eğitime başlamıştır. Düzce Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik bölümünde eğitime devam etmektedir. Akçakoca ilçesinde ise Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu ile Akçakoca Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır. Üniversitenin Düzce İlindeki birimlerinde toplam 4200 öğrenci eğitim görmekte olup akademik personel sayısı 300'dür.Teknik Eğitim Fakültesi, Orman Fakültesi ve Tıp Fakültesi'nin Temel Tıp Bilimleri bölümü Düzce Merkez'e 8 kilometre uzaklıkta bulunan Konuralp kampüsündedir. Tıp Fakültesi'nin diğer bölümleri ise AİBÜ Düzce Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin faaliyet gösterdiği Düzce'ye 5 kilometre uzaklıktaki Konuralp merkezdeki kampüstedir. Düzce Meslek Yüksekokulu ile Düzce Sağlık Yüksekokulu, Düzce şehir merkezindedir. Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu ile Akçakoca Meslek Yüksekokulu Akçakoca ilçesinde bulunmaktadır.

Düzce' de Eğitim

Düzce' de Eğitim

Cuma, 24 Subat 2006
Cumhuriyetimizin ilanından önce eğitim ve öğretimin medreselerde sürdürüldüğü Düzce'de, ilk defa 1871 yılında 30 öğrenciyle açılan Merkez Rüştiyesi ile modern eğitime geçilmiştir. Cumhuriyetle birlikte, şehirleşme hızının artmasıyla ve nüfusun yoğunlaşmasıyla birlikte eğitim ve öğretim alanında büyük gelişmeler sağlanmıştır.
İLKÖĞRETİMDüzce'de 148 İlköğretim Okulu ve 20 Ortaöğretim Okulunda eğitim-öğretim yapılmaktadır. 1.527 öğretmen İlköğretim Okullarımızda görev yapmaktadır. Yine ilimizde bir Anaokulu, 62 anasınıfında okul öncesi eğitimi verilmekte ve bir okulumuzda ise Ortopedik engellilere eğitim yapılmaktadır. Düzce İl Genelinde Okul Öncesi öğrenci sayısı 966, İlköğretim öğrenci sayısı ise 44.246'dır. Her iki depremden de çok fazla etkilenen eğitim kurumlarının yeniden inşaası ve onarımı Milli Eğitim Bakanlığınca ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle sürdürülmektedir.ORTAÖĞRETİMDüzce Merkezde 1 Genel Lise, 1 Anadolu lisesi, 1 İmam Hatip Lisesi, 1 Endüstri Meslek Lisesi, 1 Teknik Lise, 1 Anadolu Teknik Lisesi, 1 Ticaret Meslek Lisesi ve 1 Süper Lise bulunmaktadır. Düzce'nin ilçeleri; Akçakoca'da Süper Lise, Cumayeri'nde 1, Çilimli'de 1, Gölyaka'da 1, Gümüşova'da 1, Kaynaşlı'da 1 ve Yığılca'da 1 adet lise bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 474 öğretmen ile 9.128 öğrenciye eğitim verilmektedir. Düzce Endüstri Meslek Lisesi fabrikası olan tek Endüstri Meslek Lisesi'dir. Endüstri Meslek Lisesinde 9 bölüm bulunmaktadır. Düzce Merkezdeki Çıraklık Eğitim Merkezi'nde 1.013 öğrenci 40 meslek dalında eğitim görmektedir. Akçakoca'da bulunan Çıraklık Eğitim Merkezi'nde ise 100 öğrenci 17 meslek dalında eğitim görmektedir. Düzce İl Genelinde Halk Eğitim Merkezlerinde bulunmaktadır. Bu merkezlerde İngilizce, Almanca, Kumaş Boyama, Anne Çocuk Eğitimi-AÇEP, Bilgisayar, Kırkyama, İnşaatçılık, Elektrikçilik, Okuma-Yazma, Ateşçilik, Kırkpare, Halk Oyunları, Nakış, Giyim, Folklor, Makine Nakış, Enstrüman, El Sanatları, Botik ve Makrome olmak üzere 20 dalda toplam 2.683 kursiyere yaygın eğitim verilmektedir. Düzce İl Merkezinde 1 adet Ortopedik Engelliler Okulu ve 1 adet de Rehberlik Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Düzce İl Genelinde 1.067'si sınıf öğretmeni ve 1.159'u branş öğretmeni olmak üzere toplam 2.226 öğretmen görev yapmaktadır.
ÖZEL OKULLARDüzce Merkezde depremden önce 4 adet Özel İlköğretim Okulu bulunmaktayken bu sayı depremden sonra 2'ye düşmüştür. Özel Lise sayısı ise depremden önce 2 iken depremden sonra 1'e düşmüştür.Düzce Merkezde 6 adet, Akçakoca'da 1, Gölyaka'da 1 ve Gümüşova'da 1 adet Özel M.T.S.K. bulunmaktadır. Düzce'de toplam 6 adet Özel Dersane bulunmaktadır. Düzce Merkezde 2 adet Özel Kurs bulunmaktadır. Düzce İl genelinde toplam izci öğrenci sayısı 2.400'dür. 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde tarihi Düzce Lisesi başta olmak üzere 3 Lise, 4 İlköğretim Okulu ve Düzce Öğretmenevi yıkılmıştır. Aynı felakette 2 adet lise ve 6 adet İlköğretim Okulu ve Düzce Çıraklık Eğitim Merkezi aynı depremlerde az hasar almıştır. Depremlerle yıkılan okulların bir çoğunun yeniden yapılması için planlaması yapılmış olup, bazılarında da yapımı başlanmış ve tamamlanmıştır. Orta ve az hasar gören okullarda ise onarım yapılmaktadır. Yıkılan okulların bazılarının yeni binaların yapımını bazı özel kuruluşlar üstlenmiştir. Diğer okullar ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaptırılacaktır. (Rakamlar Kasım 2002 itibariyledir.)
YÜKSEKÖĞRETİMDüzce'de yükseköğretim, 1975-1976 öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak öğretime açılan Düzce Meslek Yüksekokulu ile başlamıştır. 1982 yılına kadar aynı bakanlığın yönetiminde faaliyetlerine devam eden yüksekokul, 1982 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi'ne, 1992 yılında da Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ne bağlanmıştır. Bolu ve Düzce'de mevcut bulunan eğitim kurumlarını bünyesine alan Abant İzzet Baysal Üniversitesi, yeni fakülte ve yüksekokulların da eklenmesiyle 3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı yasa ile kurulmuştur. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin kuruluşuyla birlikte Düzce'ye yeni akademik birimler kazandırılmıştır. Teknik Eğitim Fakültesi ve Orman Fakültesi'nin ardından, 1996 yılında Tıp Fakültesi eğitime başlamıştır. Düzce Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik bölümünde eğitime devam etmektedir. Akçakoca ilçesinde ise Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu ile Akçakoca Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır. Üniversitenin Düzce İlindeki birimlerinde toplam 4200 öğrenci eğitim görmekte olup akademik personel sayısı 300'dür.Teknik Eğitim Fakültesi, Orman Fakültesi ve Tıp Fakültesi'nin Temel Tıp Bilimleri bölümü Düzce Merkez'e 8 kilometre uzaklıkta bulunan Konuralp kampüsündedir. Tıp Fakültesi'nin diğer bölümleri ise AİBÜ Düzce Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin faaliyet gösterdiği Düzce'ye 5 kilometre uzaklıktaki Konuralp merkezdeki kampüstedir. Düzce Meslek Yüksekokulu ile Düzce Sağlık Yüksekokulu, Düzce şehir merkezindedir. Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu ile Akçakoca Meslek Yüksekokulu Akçakoca ilçesinde bulunmaktadır.

Düzce' de Turizm

Düzce' de Turizm

Cuma, 24 Subat 2006
18 Kasım 1994 tarihinde açılan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Konuralp Müzesi’nde, 3 teşhir salonu, 1 laboratuar, 2 depo, 1 konferans salonu, idari kısım ve hizmet odası mevcuttur. Müzede 1.831 arkeolojik, 456 etnoğrafik ve 3.837 adet çeşitli devirlere ait sikke olmak üzere toplam 6.124 eser yer alıyor. Arkeoloji ve etnoğrafya salonlarında birbirine bağlı duvar vitrinleri yer alan müzenin arkeoloji salonunda 4 adet sikke vitrini bulunuyor.
ANTİK ŞEHİR: PRUSIAS AD HYPIUM (KONURALP) Düzce’ye bağlı Konuralp beldesinde yer alan antik şehrin tarihi, milattan önce 3. yüzyıla kadar dayanıyor. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkıyor. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios’dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamış.
Kieros’un tarihi de tam olarak aydınlatılamamıştır. Mariandynlere ve Herekleia Devleti’ne karşı harekete geçen Bithynler, kralları 1. Prusias (M.Ö.283 - M.Ö.183)’ın eliyle Sangarios’un doğusundaki Kieros’u zaptettiler. Buraya Bithyn kolonisi yerleştirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren 1. Prusias, şehri bir çok abidelerle süsledi ve tahkim ettirdikten sonra adını da değiştirdi. Böylece Kieros M.Ö. 2. yüzyıl sonlarında tarih sahnesinden çekildi. Burası Kralın adına izafeten “Prusias” ismini aldı. Bursa ve Gemlik’deki diğer Prusias şehirlerinden ayırt edilmek için bu yeni kente Prusias Pros Hypios, yani “Melen Kenarındaki Prusias” adı verildi. Prusias Pros Hypios, M.Ö. 74 yılına kadar Bithyn hakimiyetinde yaşadı. Kral, 4. Nikomedes, Philopater zamanında, siyasi çalkantılara maruz kaldı. Büyük Pontus Kralı Mithridates’in diğer Bithynia şehirleri gibi Prusias Pros Hypios’u istila ederek Pontus hakimiyetine soktu. Bithynia Kralı Nikomedes ise ölmeden önce krallığını Romalılar’a vasiyet yolu ile bıraktı. M.Ö. 74’den sonra, Roma hakimiyeti başladı. Bu devrede Prusias Pros Hypios, Latin kültürünün tesiri altında kaldı. Merkezi Nikomedia olan Bithynia Pontus eyaletinin şehri olarak ve “Prusias ad Hypium” adıyla yaşayışına devam etti. Keşfedilen ve Fransız arkeologlardan Georges Perrot’nun ilim alemine kazandırdığı bir kitabeden, Prusias ad Hypium’da on iki kabile ve her birinin iki başının olduğu anlaşılmaktadır. Ekonomik hayatın Roma Çağı boyunca canlı olduğu, hemen hemen bütün devlet reislerine ait paralardan ve mimari eserlerden anlaşılmaktadır. Şehrin sembolü olan Tanrıça Tyche heykeli ve bu gün Tabak Çayı yatağında toprakla kapanmaya yüz tutan Roma Köprüsü, 3 kemerli ve 10 metre boyundadır. Prusias ad Hypium’un ilk çağlarına ait surlardan ise belirli bir iz kalmamıştır.
Roma Devri, 395’de sona ermiştir. Özellikle, imparatorluğun her yerinde olduğu gibi Prusias’da da dini akımların mücadelesi görüldü. Zira Hıristiyanlık önce gizli, sonra açıkça, eski ve Roma dini inançlarına meydan okuduğu gibi mağlup etmeyi de başarabilmişti. Roma Devri’nin sonlarına doğru, bilinmeyen sebeplerden dolayı İmparator 1. Teheodosius (378-395) 384 ve ya 385’de Paphlogonia ve Bithynia Eyaletleri’nden bazı şehirleri alarak, bunlarla oğlu Honorius’un adını verdiği Honorius Eyaletini kurmuştu. Yeni düzenlemede Prusias ad Hypium da bu eyaletin sınırları içinde önemli bir şehir mevkiini koruyabilmişti. 535 yılına doğru Prusias (Konuralp), Claudiopolis’ten sonra bölgede ikinci önemli şehir oldu. Konuralp’de bulunan Hac işaretli mezar mermerleri de bu devre ait arkeolojik kalıntılardandır. 395’de Büyük Theodosius öldü ve Roma İmparatorluğu resmen Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü. Bu dönemde Prusias ad Hypium da Doğu Roma İmparatorluğu sınırlarında kaldı. Düzce, Osman Gazi’nin beyliği sırasında Türk hakimiyetine katıldı. Orhan Gazi’nin mahiyetinde Geyve, Alp Suyu, Karacebüş hisarlarını fetheden Konur Alp, Akçakoca ve Abdurrahman Gazi, Bizans devrinde Regio Tarsia adı verilen Akova’ya akınlara başladı. Konuralp, Bolu topraklarına karşı bir sefer düzenlemiş, Düzbazar’ı ele geçirdikten sonra da, şimdi yeri hala belirlenemeyen Uzunca-Bel’de Bizanslılar’la iki gün vuruşmayarak beklemiş ve arkasından son darbeyi vurmuştur. Osman Gazi, Düzce Pazarı (yani ovayı) ve Bizans Prusias’ını, Konur Alp’in yönetimine verdi. 14. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren bu bölge Konur Alp ili ve kısaca “Konrapa” diye anılmıştır.
ANTİK TİYATRO(40 BASAMAKLAR):Konuralp’in etnik zenginliğini gösteren en önemli kalıntılarından biri de tiyatrosudur. Halk arasında 40 Basamaklar olarak da bilinen antik tiyatro, M.S. birinci yüzyıla kadar yöreye hakim olan Prusias Krallığı döneminin sanatsal zenginliğini gösteren en canlı eserler arasındadır. Adı her ne kadar 40 Basamaklar olarak anılsa da, tiyatro ilk zamanlarından bu güne, sahnesi yıkılmış, oturma kademeleri ise yarı yarıya yok olmuş bir eser olarak kalmıştır. Tepenin üst kısmına yaslanmış olarak duran tiyatro, yarı daire şeklinde olup, iki ucu kesilmiş , oturma kademeleri yarı daireden daha kısa bir şekil almıştır. Güneye bakan tiyatronun uzunluğu 100 metre, genişliği ise 74 metredir. Beyaz, sağlam ve mahalli güzel kalkerli taşlardan yapılmıştır. Üst kısmındaki oturma kademelerinin yarısı iyi korunabilmiş durumdadır. Aslan pençeleri ile süslenmiş olan oturma kademelerini bölümlere ayıran yedi merdiven bulunuyor. Sahne binası büyük dikdörtgen şeklinde olan tiyatronun, sağda ve solda bir koridora açılan kemerli geçitleri ile orkestranın bulunduğu kesime geçiliyor. Kemerlerden yalnızca en sağdaki, yarı daire şeklinde ve örtülü olanı bugüne kadar ayakta kalmıştır. Sahnenin önündeki üç büyük kemerli kapıdan ise bu gün yalnızca biri sağlam olarak duruyor. Cephede korniş altında büyük harflerle yazılı Yunanca kitabeden ise küçük bir parçası bugüne kadar muhafaza edilebilmiştir. Yaklaşık 2000 yıllık tiyatronun alanı içinde kalan yapıların istimlak edilmesi, Konuralp Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi ve aydınlatmasının yapılmasından sonra düzenlenen çeşitli etkinliklerle yeniden canlandırıldı. Antik Tiyatro son yıllarda düzenlenen festival ve konserlere de ev sahipliği yapıyor.
MERMER KÖPRÜ: Konuralp’in batısından geçip, Efteni Gölüne dökülen Tabak Deresi üzerinde; Akçakoca yolu ile Çilimli yol ayrımındaki mermer köprünün bu gün yalnızca 10 metrelik üç kemeri görülebiliyor. Beyaz mermer bloklardan ve hiç harç kullanılmadan yapılmış olması köprünün en büyük özelliği olarak tanımlanıyor. Akçakoca Yolu Konuralp çıkışında bu gün kullanılmakta olan yeni köprünün arkasında kalan tarihi mermer köprünün, 50 yıl kadar önce, halen faaliyette olan yeni köprü yapılıncaya kadar kullanılmış olduğu biliniyor. Ancak ne zaman ve nasıl yarısının yıkıldığı konusunda kesin bir bilgi yok. Yarısı yıkılmış olmasına rağmen bu gün bile taş yapısı bozulmamış olan köprünün de M.S. birinci yüzyıla ait olduğu sanılıyor. Kısa bir süre öncesine kadar çevresindeki evlerin bahçesinde kaybolan köprünün yoldan ancak bir bölümü fark edilebiliyordu. Akçakoca yolu üzerinde sürdürülen yol genişletme çalışmaları kapsamında dere üzerine yapımına başlanan ikinci köprünün kazıları sırasında tarihi mermer köprü de çevresi açılarak gözler önüne çıkartıldı.
MOZAİKLER: İlk olarak 1959 yılında Konuralp şehir merkezinin güneyinde, Akçakoca yolu kenarında Eski Roma Yolu olduğu tahmin edilen kanal mevkiinde tesadüfen iki büyük ve önemli mozaik bulunmuştur. Daha sonra bu mozaiklerin bulunduğu alanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri adına kazı yapılmıştır. Mozaikler o tarihte yeterli ödeneğin olmaması nedeni ile çıkartılamamış ve üzeri yeniden kapatılmış. 1997 yılında Konuralp Turizm Tanıtma Derneği tarafından başlatılan girişimler sonucunda Kültür Bakanlığı’ndan izin alınarak Bolu Müze Müdürlüğü’nün gözetiminde mozaik için yeniden kazı başlatıldı. 1959 yılında bulunan ve üzeri kumla kapatılan mozaikler ortaya çıkarıldı. 40 metrekarelik mozaik zeminde lir çalan Orpeus, çevresinde hayvanlar ve dört köşesinde dört mevsim tasvirli kadın başı figürleri bulunuyor. Diğer mozaikte ise Achilleus ve annesi Thetis’le ilgili ve bir sahne resmedilmiştir. Mozaik zeminin M.S. 1. yüzyılda Roma Devri’nde yaşayan zengin bir Romalı’nın evinin salonuna ait zemin döşemesi olabileceği tahmin ediliyor.
SURLAR : Roma çağına ait olan kale duvarlarından hiç bir kalıntı görülmüyor. Ancak, M.S. 253-268 yıllarında İmparator Gallienus zamanına ait sikkede, Prusias-ad-Hypium’un iki kuleli şehir kapısının tasviri görülmekte. Bizans çağı surlarının 200 metrelik bir kısmı ise hala ayakta. Bu surlar, Akçakoca Yolu kenarında, Antik köprünün bulunduğu yerin tam karşısından başlayarak Hamam Sokağı’na kadar devam ediyor. Evlerin bahçelerinde kalan surların bir kısmı bugün kimi yerde evlerin temelini kimi yerde de bahçe duvarlarını oluşturuyor. Yine şehir merkezinin güneyinde; Düzce’den gelen ana caddenin sağında Antik tiyatroya uzanan dar bir yol üzerinde bulunan ve “Atlı Kapı” adı ile anılan bir kapı bulunuyor. Sokağa da adını veren Atlı Kapı’nın ikinci defa kullanılmış olan mahal taştan büyük bir lentosu bulunuyor. Üzerinde at tasviri ve Yunanca bir kitabe bulunan taşın, bir Prusias vatandaşı tarafından annesine mezar kitabesi olarak yapıldığı sanılıyor. Surlar buradan itibaren bir süre daha güneydoğu istikametine doğru devam ediyor ve kare şeklinde bir kule ile son buluyor. Kale duvarları, bir biri üzerine konan kitabeli sunaklar, kaideler, tiyatroya ait oturma kademeleri ve büyük bloklarla yapılmış. Bizans dönemine ait olan surların büyük bir kısmı yarı yarıya toprak altında kalmış. Toprak üstünde bulunanlar ise ya evlere temel taşı olarak ya da bahçe duvarı gibi çeşitli amaçlarla kullanılıyor. Diğer tarafta şehrin yüksek kısmında, akropolde, Osmanlı dönemine ait surlar bulunuyor. Bu surların bulunduğu çevrede yörenin meşhur ağası Topçuoğlu Ailesi’nin konağının bulunduğu belirtiliyor.
SU KEMERLERİ :Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, akropol tepesi ile Kemer Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde sağlam olarak duruyor. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su tesisatı moloz taş ile yapılmış. Tesisat kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor. Su tesisatının 500 metre kadar doğusunda, Çan Kule denilen yerde kitabeli bir lahit ile mozaik döşeme kalıntıları ve kilise olması muhtemel bir harabe mevcut.
TYCHE HEYKELİ : 1931 yılında bulunan ve halen İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenen; 2.60 metre yükseklikteki heykel Bereket Tanrıçası Tyche’yi tasvir etmektedir. M.Ö. 4. yüzyıldaki heykeltıraşlık mekteplerinin tesiri altında, M.S. 2. yüzyılda yapılmış olan bu büyük heykelle birlikte bir de, üzerinden 10 satırlık kitabesi bulunan heykel kaidesi ortaya çıkarılmıştır. Şehrin sembolü olan Tanrıça Tyche’nin sol eli çeşitli meyve ve toprak ürünlerinden meydana gelen bir bereket boynuzu tutmakta. Aynı kolu üstünde ise elinde üzüm salkımı ile bir çocuk bulunmakta ve başında da bir taç bulunmaktadır.
ANTONİNUS PİUS BÜSTÜ : 1991 yılında, Konuralp’in güneyindeki bir tarlada Roma İmparatoru Antonıus Pius’un (M.S. 138-161) büstü bulunmuştur. Büst Konuralp Müzesi’nde sergilenmektedir.
HEYKELLER : Konuralp’den çıkarılıp 1901’de İstanbul müzesine alınan diğer heykeller de Lateran Müzesindeki Sophocles tipi, kumaş katları sade giyimli bir erkek heykeli ile Helenistik bir tipin Roma Çağında (M.S. 2. yüzyıl) yapılmış bir kopyası olan oturan mermer kadın heykelidir. 1949 yılında Konuralp’in Sarafiye mevkiinde bulunan ve M.S. 3. yüzyıla ait Mermer Çocuk heykeli de yine İstanbul Müzesine gönderilen eserler arasında. Milo Venüsü tipinde Venüs heykelciği, mermerden yapılmış ve sandalını çözen Afrodit Heykeli, M.S. ikinci yüzyıla ait çok sayıda küçük plasto başlığı, duvarlar önünde; zırhında çelenk tutan iki zafer ilahesi ile süslü olan bir Roma imparatorunun zırhlı heykelinin parçaları da bölgeden çıkan önemli eserler arasındadır.
LAHİT : Konuralp’in batısındaki Tepecik Nekrapolü’nde 1937 yılında bulunmuştur. Eser, Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir. Mermerden yapılan bu eser 1.20 metre yükseklik, 1.22 metre genişlik ve 2.47 metre uzunluğa sahiptir. Lahitin tüm yüzeyinde kabartma boğa başlarıyla birbirlerine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
MEZAR STELLERİ VE HEYKEL KAİDELERİ : Genellikle dikdörtgen prizma şeklinde ve altı üstü profilli olan bu eserler; üzerinde yer alan kitabeleri ile antik Konuralp hakkında önemli bilgiler vermektedir. Şehirde çok sayıda ele geçen mezar steli ve heykel kaideleri Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir.
Konuralp Hamamı : Konuralp Beldesinde bulunan Hamamın dışında her hangi bir kitabe olmaması nedeni ile hangi döneme ait olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak, şehrin Fatihi Konur Alp tarafından tesis edildiği rivayetler arasındadır. Güney dış duvarı büyük mermer antik bloklarla yapılmış olan bina şehrin en eski Türk yapısıdır.
Konuralp Camii : Düzce’ye bağlı Konuralp Beldesinde bulunan Konuralp camii 14. yy’da yapıldığı ve yüz yıl kadar önce Dilaver Ağa isimli bir şahıs tarafından onarılarak bugüne kadar korunabilmiştir. Caminin eski bir kilisenin yerine yapıldığı, altından çıkan kiliseye ait olduğu sanılan mermer taban döşemelerinin kaldırılarak müzede koruma altına alındığı edinilen bilgiler arasındadır.TATİL ŞEHRİ AKÇAKOCADüzce’nin kuzeyinde ve Karadeniz kıyısında yer alan şirin ilçesi Akçakoca, bir tatil ve turizm cennetidir. Karadeniz sahilinde doğal yapısı ile dikkat çeken bu ilçe yaz ayları boyunca özellikle çevre ilçelerde yaşayanların ve bir çok turistin uğrak yeridir. Pırıl pırıl denizi ve yalnızca Akçakoca’ya özel ince, kara kumu gerçekten övgüye değerdir. Bu sahil şehrinde çok sayıda kaliteli otel, pansiyon, kamping ve restorantlar turizme hizmet vermektedir.
Akçakoca: Ceneviz Kalesi ve Plajı : Akçakoca’nın 2.5 km. batısında, fındık bahçeleri ve ormanın eteğindeki tarihi kalenin doğu ve batısında eşsiz bir kumsalı olan iki koy arasında yer almaktadır. Kalenin surları moloz taşlarla ve kiremit kullanılarak yapılmıştır. Kalenin yarım yuvarlak çıkıntıları ve kara tarafında yüksek bir kulesi vardır. Kale Cenevizliler tarafından inşa edilmiş olup, Cenevizliler, Bizans ve Osmanlılar tarafından kullanılmıştır. Kale avlusu içinde 5,30 metre ölçülerinde bir de sarnıç vardır. Kale içinde Akçakoca Belediyesi’nce işletilen bir piknik alanı ve plaj mevcuttur. Akçakoca ve çevresinin önde gelen dinlenme ve eğlenme yeri olan Kale, yaz aylarında insanlarla dolup taşmaktadır. Melenağzı Köyü ve Plajı : Akçakoca’nın 13 km batısında bulunan bu Melenağzı Köyü’nde balıkçılık hayli önemlidir .Köy içinden geçerek Karadeniz’e dökülen Melen Çayı, balıkçı teknelerinin barındığı doğal bir liman görünümündedir. Irmak boyunca teknelerle gezi imkanı vardır. Sahil boyunca geniş plajlar, kır kahveleri, gazinolar ve kamping alanları bulunmaktadır.
Karaburun Köyü ve Plajı : Akçakoca ilçesine 10 km. uzaklıktadır. Yeşil ile mavinin içiçe geçtiği Karaburun Plajı, doğal kumsalı, şirin ev ve pansiyonları, kır kahveleri, lokanta ve gazinolarıyla yaz aylarının en önde gelen dinlenme ve eğlenme yerlerindendir.
Edilli Ağzı Plajı : Ormanla denizin adeta kucaklaştığı bu alanda geniş ve doğal plajlar, özellikle sakin yer arayanlar için ideal bir ortamdır.
Çayağzı Kumpınar ve Akkaya Köyü : Karadeniz Ereğli yolu üzerinde, Akçakoca merkezinin 7 km doğusunda başlayan ve sahl boyunca uzanan geniş doğal plajları büyük rağbet gören bu yörede, ormanlar arasında akan derelerde balıkçılık yapılabiliyor. Orman içi piknik ve yürüyüş alanları bulunan bölge kuş avcılığı için de uygundur.
ŞELALELER
Güzeldere Şelalesi : Düzce’nin Gölyaka ilçesinin sınırları içerisinde Düzce’ye 28, Gölyaka’ya ise 16 km mesafedeki Gölyaka Güzeldere Köyü’ndedir ve rakımı 630 metredir. Güzeldere Köyü7nden geçen Bıçkı Deresi üzerinde bulunan Güzeldere Şelalesi 135 m. yüksekliktedir ve estetik yönden yörede ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Güzeldere Şelalesi Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak tescil edilmiştir. Elmacık Dağı (1700 m)’na uzanan bu şelale ve çevresi orman yapısı ile de dikkat çekmektedir. Şelalenin bulunduğu alanda, Kayın, Gürgen, Köknar, Porsuk, Sarıçam, Karaçam, Kestane, Ihlamur, Akçaağaç, Dişbudak, Ceviz, Orman Kavağı, Orman Söğüdü, Orman Gülü, Kara Yemiş, Papaz Külahı ağaçları; Böğürtlen, Üvez, Alıç, Taflan, Kantaron Otu, Kardelen, Arap Sümbülü, Siklamen, Menekşe, Düğün, Eğrelti, Fiğ, Burçak gibi bitkiler de görülmektedir. Yaban hayatı yönünden de bu bölge zengindir. Boz Ayı, Kurt, Tilki, Çakal, Vaşak, Karaca, Geyik, Yaban Domuzu, Sansar, Karatavuk ve Ağaçkakan gibi hayvanlar da bu bölgede görülmektedir. Samandere Şelalesi (Tabiat Anıtı) : Düzce'nin güneydoğusunda, il merkezine 26 km. mesafede yer alan Samandere Şelalesi, Samandere Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Bulunduğu köye adını veren, tabiat olaylarının meydana getirdiği özellikler ile oluşan Samandere Şelalesi, doğal oluşum özellikleri ile Milli Parkar Kanunu gereğince, Orman Bakanlığınca “Tabiat Anıtı” olarak tescil edilmiştir. Samandere Şelalesi’nin de bulunduğu 500 metrelik dere boyunca, anıt ağaçlar, 3 adet şelale ve 1 de Cadı Kazanı adı verilen derin bölüm bulunmaktadır. Samandere Şelalesinde, büyük ağaçların arasından şiddetle akan sular, beyaz köpükler halinde dökülerek “Cadı Kazanı” içinde, derin kayalıkların arasında adeta kaynamaktadır. Şelalenin arkasındaki kayanın içinde, doğal olarak oluşan mağara ile bir ara kaybolan sular biraz ilerden tekrar ortaya çıkarak akışını sürdürüyor. Biranda insanın içine ürperti ile birlikte ferahlık veren suyun şiddetli akışında şekillenen kayalarıyla da Samandere Şelalesi, görülmeye değer güzelliklere sahiptir.
Aktaş ve Sarıyayla Şelaleleri : Akçakoca ilçesine bağlı Aktaş ve Sarıyayla Köyleri sınırları içinde bulunan şelalelerin çevresi, piknik ve yürüyüş yapmak için ideal ortamlar sunmaktadır.
GÖLLER
Efteni Gölü Kuş Cenneti : Efteni Gölü 100 metre yükseklikte, Düzce ile Gölyaka’nın sınırları içinde kalmaktadır. Düzce’nin 14 km. güney batısında, Elmacık Dağı silsilesinin eteğinde Asar, Uğur, Küçük Melen sularının ve yan derelerin oluşturmuş olduğu tatlı su gölüdür. Ana çıkış noktası, Büyük Melen nehrini oluşturur. Efteni Gölü, göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli ve ender merkezlerden biridir. Göl, 1992 yılından Orman Bakanlığı Milli Parlak Av-Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “koruma” statüsüne alınmıştır. Efteni Gölü’nde avlanmak yasaktır. Son zamanlarda kuruma tehlikesi geçiren Efteni Gölü’ne, su kaynakları tekrar verilmektedir. Ancak yine de göl, eski yatağına kavuşamamıştır. Bunun nedeni ise geçmiş yıllarda tarımsal alan açmak için yoğun bir şekilde yapılan kurutma çalışmalarıdır. Yaklaşık 150 çeşit su kuşu türüne ev sahipliği yapan gölde, Kuğu, Karabatak, Flamingo, Su Tavuğu, Boz Kaz, Yeşilbaş Ördek, Sakar Meke, Sumru, Kız Kuşu, Çulluk, Balık Kartalı, Balıkçıl, Yılan Boyun, Angıt ilk göze çarpan kuş türleridir. Göl ve çevresi üzerinde gerek geçici ve gerekse kalıcı kuş varlığıyla gelecek nesillere aktarılması amacıyla 580 hektarlık kısmı Orman bakanlığı’nca “Düzce Efteni Gölü Su kuşları Koruma ve Üretme Sahası” olarak tesis edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Efteni Gölü çevresinde Gölün izlenebilmesi için Kuş Seyir Terasları ile ziyaretçilerin bilgi alabileceği bir de tanıtım merkezi bulunuyor. Efteni Gölü kuş türlerinin yanısıra bünyesinde ender bitki türlerini de barındırmaktadır. Gölün içinde; Nilüfer, Süsen, Düğün Çiçekleri, Kamış, Nane, Su Mercimeği bitkileri kenarlarında ise; Söğüt, Dişbudak, Kızılağaç, Çınar gibi sucul karakterli ağaçlar ilk göze çarpan bitkilerdir. Türkiye’nin 2. Kuş Cenneti olan Efteni Gölü, kuşlar ve bitkiler için doğal bir habitat alanıdır.
Kurugöl (Sülün Yetiştirme Sahası) : Düzce’nin Üçköprü Köyü’ne 3.5 km. uzaklıkta bulunan Kurugöl ve çevresi, Orman Bakanlığınca, Sülün yetiştirme ve yerleştirme alanı olarak belirlenmiştir. Bu amaçla bölgeye sülün salınmıştır. Nesli tükenmekte olan sülünlerin, doğal ortamı içinde çoğalmasını sağlamak için yörede av yasağı uygulanmaktadır. Eskiden yöreye adını veren göl, çevredeki su kaynakları toplanarak yeniden canlandırıldı. Düzce ve Kaynaşlı'ya hakim bir yükseklikte bulunan Kurugöl, yeni yetişen Çam, Köknar vb. ağaçlardan oluşan ormanlık saha içinde güzel bir manzaraya sahiptir. Kurugöl, günübirlik gezi ve piknik alanı olarak değerlendiriliyor.
Hasanlar Baraj Gölü : Hasanlar Baraj Gölü, Yığılca ilçesinin ulaşım yolu üzerinde bulunmakta ve sulama ve enerji üretimi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Göl çevresi piknik yapmak için ideal bir yapıya sahiptir. Olta balıkçılığı yapılan göl geçen yıl ilk kez düzenlenen ve geleneksel hale getirilmesi planlanan “Yelken Şenliklei” ile de adını duyurmuştur.
KAPLICALAR
Derdin Kaplıcası : Düzce’nin 17 km güneyinde, 400 metre rakımlı, etrafı ormanlık alanla çevrili Derdin (Dolay) Kaplıcası çevresine şifa dağıtmaktadır. Kaplıcadaki su, duru, renksiz ve kokusuzdur. 2 lt/s debideki suyun sıcaklığı ise 42 derecedir. Derdin Kaplıcası özellikle mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer, böbrek, şeker ve ayrıca deri hastalıkları için oldukça şifalıdır. Derdin Kaplıcası’nda konaklama amacıyla 15 odalı küçük bir otel de bulunmaktadır.
Efteni Kaplıcası : Efteni Kaplıcası, Düzce-Gölyaka batı yolu üzerinde, Düzce’nin 18 km batısında, Efteni Gölü’nün kenarındadır. Değişik sıcaklıklarda üç havuzu bulunan Efteni Kaplıcası’nda konaklama evi ve pansiyonlarda bulunmaktadır. Kaplıcadaki suyun debisi 2lt/s, sıcaklığı ise 42 derecedir. Efteni Kaplıcası romatizmal hastalıklar başta olmak üzere bir çok hastalığı tedavi edici niteliktedir.

Düzce' nin Coğrafi Yapısı

Düzce' nin Coğrafi Yapısı

Cuma, 24 Subat 2006
Düzce il merkezi 39051 dakika kuzey enlemi ile 31008 dakika Doğu boylamında yer alır. Türkiye'nin illeri arasındaki yeri, Bolu ili topraklarının batı ve kuzeyinde Sakarya ilinin doğusunda ve Zonguldak İlinin güneybatısında yer alır. Kuzeyinde Karadeniz ile sınırdır. Diğer illerle sınırlarını tabii sınırlar oluşturur. Bu sınırlar kuzeybatıda Sakarya ile Melen Çayı, batı ve güneyde dağların üst kısımları oluşturur. Deniz seviyesinden yüksekliği 160 metre kadardır. Güneydeki bu dağlar, batıdan doğuya Keremali, Elmacık, Güney Bolu ve Sünnice dağlarıdır.
Yollara göre doğu-batı yönünde uzanan D-100 karayolu ile TEM otobanı üzerinde yer alır. Bu yollar il merkezinden geçer. Bu konumu ile Avrupa-Asya arasında transit yol üzerindedir. D-100 karayolu il merkezinden ayrılarak Akçakoca ilçesi üzerinden Zonguldak İline bağlanır. Düzce bu konumu ile yol kavşağı şehridir. Düzce'nin kuzeyinde Akçakoca, kuzeydoğusunda Yığılca, kuzeybatısında Çilimli ve Cumayeri, batısında Gümüşova ile güneydoğusunda Gölyaka ilçeleri yer alır.
Karadeniz Bölgesinin yer şekillerinin özelliklerini yansıtır. Dağlar Karadeniz kıyısına paralel olarak sıralar halinde uzanır. Bu yüzden kıyıda doğal limanlar oluşamamıştır. Kıyıda yer yer falezler ve aralarında genişçe plajlar yer alır. Shef (Kıta sahanlığı) sahası dardır. Dağların, I. Jeolojik (paleozoik) zamanda oluşmuş arazi üzerinde II. Jeolojik (Mezozoik) zamanda biriken tortulların III. Jeolojik (Tersiyer) dönem başlarında, Alp - Himalaya kıvrımları oluşurken ortaya çıkmıştır. Zamanın ortalarındaki aşınmadan sonra bütün halinde tekrar yükselmiştir. Bu yükselme esnasında Kuzey Anadolu Fay Hattı oluşmuştur. Bu hat Düzce ovasının güneyinden geçmektedir. Dağların yükseltisi doğudan batıya ve iç kısımdan Karadeniz kıyısına doğru azalmaktadır. Kıyı gerisindeki yer şekilleri plato görünümündedir. Kıyı gerisindeki dağların yükseltisi 2000 m'yi geçmemektedir. Kaplandede dağı 1160 m'dir. Dağların kıyıdan iç kısımlara doğru yükseltisinin artması, kıyı ile iç kısımlar arasında yıl içinde sıcaklık farklarının fazla olmamasına ve yağış miktarının da buralarda yeterli olmasına etkisi olur.
İç kısımda yer alan Düzce ovası dört tarafı dağlarla çevrilidir. Bu dağlar ovanın kuzeyinde ve güneyinde fazla arızalı sayılmayan sıralar halinde uzanırlar. Ovanın doğu ve batısında birbirlerine yaklaşırlar. Ovanın kuzeyini Kaplandede dağları ile uzantısını Orhan dağları oluşturur. Güneyindeki sırayı, Keremali, Elmacık, Güney Bolu ve Sünnice dağları oluşturur. Ovanın önemli çıkış kapıları (geçitleri) Karadeniz'e Melen vadisi (Dokuz- Esmahanım) boğazı ile Sarıbayır (Şifalı Su) geçididir. Bu geçitle Zonguldak iline ulaşılır. Batıda Nüfren boğazı ile Aksu vadisi geçidi; güneyde Uğur dere (Derdin) geçididir. Düzce ovasının kabaca güneybatı tarafında Efteni Gölü yer alır. Alanı giderek daralmakta olan bu gölde alan daralmasını önleme çalışmaları sürdürülmektedir. Gölün alanı 1976 yılı öncesinde 580 hektar iken 1950'li yıllarda başlayan kurutma çalışmaları sonucu 25 hektara kadar düşmüştür. Göl seviyesinin yükseltisi 118 metredir. Diğer gölleri; Kaynaşlı ilçe sınırları içinde çok küçük göllerdir. Bunlar: Kurugöl, Bıçkıyanı köyünde Topuk gölü, Sarıçökek köyü sınırlarında Islakgöl, Yaylagöl dür. En önemli akarsuyu Melen çayıdır. Melen çayı Yığılca ilçe sınırları içinden doğar güneyden Efteni gölüne dökülen Uğur suyunu, Sığırlık, Samandere ve Torkul, doğudan Asar deresini, batıdan da Adapazarı Akyazı yönünden gelen Aksu deresini alır. Efteni gölünden çıkarak kuzeye yönelir.
Akçakoca Melenağzı köyünden denize dökülür. Bu akarsu üzerinde Düzce-Yığılca arasına Hasanlar Barajı kurulmuştur. Bu baraj sulama amaçlı yapılmış olup sonradan hidroelektrik üretimine geçilmiştir. Diğer akarsuları dere şeklindedir ve sık bir ağ oluştururlar. Hepsi Karadeniz'e sularını boşaltır. Kış ve ilkbahar aylarında bol su geçirirler. Bu akarsulardan önemli olanlar; Deredibi, Değirmendere ve Küpler dereleridir. Akçakoca sınırlarında Gümüşova'da Handere ve Kuzderelerin birleşmesi ile Delice suyu oluşur. Bu dere de Melen çayı ile birleşir.
Karadeniz Bölgesinin sınırları içinde kaldığından genel özellikleri ile Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Ancak Karadeniz ikliminin yanı sıra Akdeniz ve Karasal iklimleri arası geçiş özelliği gösterir. İklimi çeşitli etkenlerin sonucunda şekillenir. Enlemin etkisinden dolayı sıcaklık güneyde yer alan illere göre düşük olur. Deniz kıyısında yer alan Akçakoca'ya göre Düzce ve diğer ilçeleri yaz aylarında daha sıcak, kış aylarında biraz daha soğuk olur. Ancak dağların yükseltisi kıyıdan içerlere doğru arttığından az da olsa ancak dağların yükseltisi kıyıdan içerlere doğru artığından az da olsa denizin yağış arttırıcı ılımanlaştırıcı etkisi iç kısımlarda da hissedilir. Hava kütleleri ve basınç merkezlerinin etkileri görülür. Bazı zaman kuzey kutupta oluşan soğuk hava (arktik); bazende güneyde tropikal havanın etkisinde kalarak zamansız soğukların ya da sıcakların oluşmasına neden olmaktadır. Hava basıncından orta Avrupa basıncından hareket eden hava balkanlar üzerinden gelerek kış aylarında havayı soğutup, kar yağışına neden olur. Cephe yağışlarını oluşturur. Orta Avrupa yüksek basıncı oluşamadığı zamanlar Karadeniz'in kuzeyine İzlanda alçak basıncı gelir. Bu durumda güneyden gelen tropikal hava basıncı oluşur. O zamanlar kışlar oldukça sıcak geçer. Yaz aylarında Azor yüksek basıncından Basra alçak basıncına doğru oluşan hava akımıda kuzey batıdan gelerek havanın serinlemesine, yamaç yağışlarının oluşmasına etki eder. Kuzey yönlü bu tip hava akımları Karadeniz üzerinden geldiğinden yağış ve nem getirirler.
Kıyıya paralel uzanan dağların alçaldığı yerlerde delk"in etkisinden dolayı rüzgar yön kazanır. Melen Boğazında ve Nüfren Boğazından Düzce'ye doğru kuzey batı yönlü rüzgarların oluşması gibi. Düzce etrafının dağlarla çevrili olması rüzgar hızlarının azalmasına ve kış aylarında sis oluşmasına ve geç dağılmasında etkisi olur. Oluşan sisler daha sık sıcaklık terselmesidir. Akçakoca kıyılarında deniz buğusu sisleri ilkbaharda oluşur.
Aylara Göre Hakim Rüzgar YönleriMayıs: Kuzeybatı / KarayelNisan-Haziran-Eylül-Kasım: Kuzeydoğu / PoyrazOcak-Mart-Ekim-Aralık: Güneydoğu / LodosŞubat: Güneydoğu
Bu etkenler sonucu oluşan iklim özellikleri şu şekilde tanımlanır ve özellik kazanır. Yazları sıcak, kışları ılık, her mevsim yağışlıdır; en çok yağış sonbahar ve kış aylarındadır. Yaz aylarında iki ay kadar kuraklık hissedilir.
Düzce ovasının hemen tümünde I. sınıf alüvyal toprak bulunmaktadır. Alüvyal topraklar, yüzey sularının tabanlarında ya da etki alanında akarsular tarafından taşınarak yığılmış bulunan genç sedimentler üzerinde yer alan düz, düze yakın eğimli, (A) C profilli, azonal topraklardır. Çeşitli zamanlarda gelen sedimantasyonun şiddetine göre toprak profili genellikle tabakalıdır. Üst toprağın alt toprağa geçişi belirsizdir. Üzerinde uzun yıllar geçen yerlerde hafif kireç yıkanmaları vardır. Ayrıca yer yer bulunan hidromorfik alüvyal araziler, sürekli su tutan, su sızan ya da fazla su aldıklarından uzun sure batak kalabilen yerler vardır. Düzce kent yerleşiminin üzerinde bulunduğu alüvyal topraklar çevresinde kolivyal ve kalkersiz kahverengi orman toprakları yer almaktadır. Kolivyal topraklar, yüzeysel akımla ya da yan derelerin kısa mesafelerde taşıyarak eğimin azaldığı yerlerde depo ettiği, meteryallardan oluşan (A) C profilli topraklardır. %2'den fazla eğimli düzgün topografyalı arazilerde bulunmaktadır. Kalkersiz Kahverengi Topraklarda (A) C profillidir. İyi oluşmamış gözenekli yapısı olan A horizonundaki organik madde genellikle asit karakterlidir ve mineral kısımdan ayrı ya da çok az karışmış durumdadır. Ilıman ve yağışlı iklimde bulunan yaprağını döken orman altısında oluşmaktadır. Yöredeki çukur alanlarda oluşan, eğimi az, derin alüvyal topraklardır. Bu tür topraklar Düzce ovasında geniş alanlar kaplar. Ova eğimsiz ve %75 oranında tarıma elverişli niteliktedir. Alüvyal topraklar genellikle, kumlu killi topraklar grubuna girer. Kum oranı %50 dolayında olan, organik madde ve karbonat bakımından zengin bulunan alanlar, daha nitelikli olduklarından pancar tohumu, patates tohumu, patates, sebze ve meyve üretimine; organik madde ve karbonat yönünden daha az zengin olan kesimler ise, tahıl üretimine elverişlidir.
Karadeniz bitki örtüsü zenginliğini kent çevresindeki doğala yakın alanlarda gözlemek mümkündür. Ancak yerleşimlerin gelişmesi ile hızlı değişimler oluşmaktadır. Eurosibirian bitki örtüsü yanısıra iklim özelliklerinin daha uygun olması nedeniyle Submediterranean bitki örtüsüne da rastlanmaktadır. Sahildeki makiliklerin dağlık alanlardaki orman örtüsüne geçişini sağlayan Düzce ovasında, kültür bitkileri yetiştiriciliği ile değişim görülmektedir. Verimli tarım topraklarının yer aldığı bir çöküntü ovası olarak ekolojisine uygun her tür tarım yapılabilir. Endüstri bitkileri ve özellikle tütün için uygundur. Doğal bitki örtüsü, alan kullanımlardaki çeşitlilik nedeniyle değişime uğramaktadır. Çevredeki zengin orman örtüsü (Kayın, Köknar, Meşe, Gürgen, Kestane, Ihlamur vb.) altında zengin alt örtü yer almaktadır. Düzce ve çevresinde av hayvanlarının pek çoğu yaşam ortamı bulmaktadır. Ancak bunlardan bazılarının çeşitli nedenlerle sayıları azalmış ya da yok olmuşlardır. Düzce'nin büyük bir bölümü av yasağı sınırları içerisindedir (ANONY-Maus, 1987). Yöre avcılarının belirlediklerine göre; ağaç sansarı, gelincik, tilki, kurt, çakal, porsuk, geyik, karaca, ayı, tavşan, su samuru ve çeşitli kuş türleri bulunmaktadır. Kuş türleri çoğunlukla Efteni Gölü Yaban Hayatı Koruma Alanında konakçı ya da göçmen olarak yaşamlarını sürdürmektedir.
Büyük Melen: Efteni Gölü'nün kuzeybatısından çıkan akarsu, gölün sularını Karadeniz'e boşaltır. En yüksek akımı 170 m3/sn (nisan), en az akım 8 m3/sn (ağustos)'dir.Küçük Melen: Baba Dağı eteklerinden doğup, Yığılca ilçesinin eteklerinden geçerek sularını Hasanlar Barajına döker. Barajı oluşturan en önemli akarsu olan Küçük Melen'de en yüksek akım 230 m3/sn (nisan), en düşük akım 2,3 m3/sn (ağustos) dir. Beslenme alanı 250 km2'dir.Aksu: Düzce'nin güneyindeki dağlardan çıkar, belirli bir kaynağı yoktur. Önce, batıya doğru akar, sonra doğuya kıvrılarak Efteni Gölü'ne dökülür. En yüksek akım 175 m3/sn (haziran), en düşük akım ise 0, 95 m3/sn (ocak) dir. Beslenme alanı 281 km2'dir.Asar Suyu: Bolu Dağları'nın kuzey batısından doğar, yan dereler ve küçük kaynaklarla beslenerek Düzce İli'nin güneyinden geçer, Küçük Melen'e karışıp Efteni Gölü'ne dökülür. Doğu-batı doğrultusunda akan Asar Suyu'nun en yüksek akımı ise 130 m3/sn (mart), en düşük akımı ise 0,35 m3/sn (eylül)'dir. Beslenme alanı 180 km2'dir.Uğur Suyu: Keremali Dağları'nda doğar. Belirli bir kaynağı yoktur. Yan dereler ve akarsu selciklerini toplayan Uğur Suyu, doğu-batı doğrultusunda ilerler, Asar Suyu'nun güneyinde ona paralel olarak akar ve Efteni Gölü'ne dökülür. En yüksek akım haziran, en az akım ekim ayındadır. Beslenme alanı 285 km2'dir.Efteni Gölü: Düzce'nin 14 km güneybatısında Hamamüstü Köyü çevresindedir. Denizden yüksekliği 118 metredir. Doğudan Küçük Melen ve Uğur Suyu ile, güneyden Aksu, Beyköy, Kürtler, Hamamüstü, Kalyoncu ve Yeniköy Dereleri ile beslenir. Alanı sular çekildiği zaman 5 km2'ye düştüğü gibi taşkınlar zamanında da 25 km2'ye kadar ulaşmaktadır. En derin yeri 8 metredir. Gölde DSİ tarafından kurutma çalışmaları yapılmaktadır.Hasanlar Barajı: Düzce Ovası'nı sulamak amacıyla Küçük Melen suyu üzerinde kurulmuştur. Baraj gölü, Düzce içindeki göllerin en büyüğüdür. Su seviyesi en büyük olduğu zaman alanı 42,5 km2 ye ulaşır.
Düzce dolaylarında linyit rezervleri saptanmıştır. Maden Tetkik Arama Enstitüsünce yapılan araştırmalarda Düzce'de kaplıca suyu ve maden suyu vardır.
Ülkemizin ve hatta dünyanın en güzel ormanları Bolu Dağları üzerinde bulunmaktadır. Bolu Dağları’ndaki ormanlar özellikle büyük kentlerde yaşayan insanlar için bir dinlenme ve eğlenme yeri olmaktadır. Düzce’nin %47.95’i, Gümüşova’nın %56.13’ü, Gölyaka’nın % 65.99’u, Çilimli’nin %17.59’u Cumayeri’nin %43.05’i orman ve fundalık alandır.
Bölgede bulunan ormanların sorunları, köylünün sosyo-ekonomik yapısından kaynaklanan yerleşim ve tarım için yapılan açmalar ile kaçak orman ürünleri ticareti, böcek zararlıları ve dikkatsizlik sonucu çıkan yangınlar oluşmaktadır. Özellikle dağlık kesimlere yerleşen aileler fındık bahçesi kurmak için bilinçsizce yaptıkları açmalar sonunda fındık bitkisinin toprağı tutmaması nedeni ile erozyonu artırmaktadır. 12 Temmuz- 25 Temmuz 1995, 16 Haziran 1997, Mayıs 1998 tarihlerinde Kaynaşlı, Darıyeri Hasanbey ve Düzce’de meydana gele seller bölgede büyük hasar yaratmış ve maddi kayıplara neden olmuştur. Bölgemiz ormanlarında özellikle karaçam, sarıçam, köknar, kayın, meşe ve diğer yapraklılar şeklinde orman ağaçları bulunmaktadır. Muncurlu bölgesindeki meşe ormanları bölge için olduğu kadar Türkiye için de tip itibarı ile korunma zorunluluğu vardır. Samandere Şelalesi tabiat anıtı olağanüstü güzellikleri, insanı ürperten seve düşüşü ile mutlaka koruması gereken bir doğa harikasıdır. Efteni Gölü yaban hayatı koruma alanı olarak tescil edilmiş yaklaşık 150 civarında kuş türünü barındıran önemli bir sulak alandır.
Gölyaka İlçesi’nde orman içi dinlenme yeri olarak tescil edilen, çevresi düzenlenen Güzeldere Şelalesi mutlaka görülmesi gereken tabiat harikalarındandır. Kocayayla, Torkul Yaylası, Odayeri Yaylası, Kardüz Yaylası ve pek çok yayla ormanlarımız içerisinde de yer almakta ve önemli bir turizm pazarı oluşturacak potansiyele sahiptir.